7 Mart tarihinden bu yana Meclis Genel Kurulu Başkanlık Divanı seçimini gerçekleştiremiyor.

Neden ve nasılı beni bu toplumun bir ferdi olarak hiç ama hiç ilgilendirmez. Zira ben Meclis’ten toplumun refah bir yaşam sürmesi için yasalar yapmasını bekliyorum!

Oysa Meclis’te olan bitene baktığım zaman gerçek anlamda utanıyorum! Milletin vekilleri öylesine halktan kopmuş durumdalar ki, gerçekten sanırım hiç böyle olmamıştı!

Bu toplumun son 25 yılına bir gazeteci olarak şahitlik ediyorum ama bu kadar kötü bir tabloyu gerçekten anımsamıyorum!

Dün üstadımız Ahmet Tolgay ile de ayak üstü kısa bir sohbet gerçekleştirdik. Öyle bir cümle kurdu ki; altını sayfalarca doldurabilirsiniz!

   “Ben yıllarca bu Meclis’te görev yaptım hiç böylesine şahit olmadım!”

Cumhurbaşkanı Tatar: KKTC, Türk dünyasının Akdeniz’e açılan kapısıdır Cumhurbaşkanı Tatar: KKTC, Türk dünyasının Akdeniz’e açılan kapısıdır

Gerek hükümet, gerekse muhalefet için fark etmiyor, olsun halkın algısı gayet net; “Bunlar ancak da koltuk derdindedir!”

İstediğiniz kadar kürsüde konuşun, dönüp bir de basın toplantısı düzenleyin. Ne UBP’yi ne de CTP’yi dinliyor yurttaş!

Vatandaşın gündemi o kadar farklı ki… Siz, 8’inci oturum muydu, 9’uncu muydu diye gün boyunca tartışırken, vatandaş da sizi tartışıp duruyor. Çünkü sizlerden beklenti kendi içinizde koltuk kapmaca değil, yasal düzenlemeler yapmanız!

Sorular belli:

  • Hayat çok pahalı. Bu pahalılığı düşürebilmek adına ne yapacaksınız?
  • El kadar bebeğin ölümünden kim sorumlu?
  • Sağlıktaki sistemsizlik ne zaman düzelecek?
  • Eğitimde tam günü bu çocuklar ne zaman tadacak?
  • Karayollarımız ne zaman güvenli sürüşe göre yapılacak?
  • Arz güvenliği sağlanmış elektrik akımının hayata geçmesi için neyi bekliyorsunuz?
  • Kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınabilecek mi?
  • Bu ülkede üretici kimdir sorunun yanıtı ne zaman bulunacak?
  • Teşvikler hakkaniyete göre ne zaman dağıtılacak?
  • Devletin izinlendirdiği birçok konuda adalet sağlanabilecek mi?
  • Bu ülkedeki yaşlı, engelli bireyler ne zaman rahat bir yaşama kavuşacak?
  • Vatandaşlık politikası oluşturulacak mı?
  • Ülkeye giriş çıkışlara bir çeki düzen verilecek mi?
  • İlk çırpıda aklıma gelenler… Daha onlarcası sıralanabilir, satırlar yetmez.

Yani demem o ki o kadar çok göreviniz var ki milletin vekilleri olarak, ama siz ancak da 8’inci oturum muydu, 9’uncu muydu, Ziya mıydı, Ayşe miydi, yasal mıydı değil miydi ile uğraşıp duruyorsunuz!

İyisi mi hiç kavga etmeyin; 8 buçuktan 9 olsun rahatlayın, “Geri adım atmadık” diyerek mutlu olun!