İlk kez ağladığını söyleyen Can, ağlamaya yemeye ve yaşamaya utandığını kaydetti.

Oğlunun 8 dil konuştuğunu belirten Can, “Bir oda dolusu yeteneği olan bir çocuktu.” dedi.

“Çocuklarımı büyütürken çöpten ekmek topladım, ama hiç bir zaman onursuz olmadım.” ifadelerini kullanan Can, hayatlarının ortasına cehennem ateşi düştüğünü kaydetti.

Oğlunun acısını yaşadığını anlatan Can, dolapta kalan her şeyini depremzedelere gönderdiğini belirtti.

Polis Genel Müdürlüğü bütçesi komitede onaylandı Polis Genel Müdürlüğü bütçesi komitede onaylandı

“Bütün malımı sattım. Kıbrıs’a gittim, tek tek annelere gittim mezarlara tek tek çiçek ektim. Çocuğum bana enkaz altından mesaj yazdı, 3 ay sonra gördüm mesajını. Ses kayıtlarını şimdi öğreniyorum, annesini hiç üzmezdi benim oğlum. Ben çocuğuma onurlu olmayı öğrettim. Dakikalar önce öğrendim enkazdan elini çıkaran oğlumun elini Pervin hocamın tutuğunu. Bu insanların ayağının altından öpsek azdır. KKTC’den bize yarım eden herkese teşekkür ederim.” diyen Can, iki arazisini satıp kendine ve küçük oğluna Zincirlikuyu mezarlından mezar aldığını kaydetti.

Can sözlerine şöyle devam etti:

“Otelin sahibi Ahmet Bozkurt gelseydi da görseydik. Biz nasıl geldiysek onlar da gelecekler, gözümüzün içine bakacaklar. İçtiğiniz sudan ben utandım. Takım elbise giymeyle adam olunmayacağını öğrenin. Savcı ve hakimin önünde nasıl durulması gerektiğini öğrenin. Şerefsizliğinizi kimse unutmayacak.”