Arıklı, yaşanan tartışmaların tarafgir bir zemine oturduğunu belirterek, “Herkes tuttuğu safa göre fikirler ileri sürüyor ve karşı tarafı saçma sapan iddialarla suçluyor,” dedi.
"İÇİ BOŞ, HATTA BOMBOMBOŞ İDDİALAR"
Bazı siyasi parti ve sendikaların ileri sürdüğü görüşleri eleştiren Arıklı, bu iddiaları şu sözlerle hedef aldı:
“Bu arkadaşların iddialarının en önemli kısmı şöyle; ‘Kız çocuğu daha 14 yaşında. Dini tercihini yapacak çağda değil. Aile baskısı ile başını örtüyor. Bu kız ne zamanki 18 yaşına gelir, o zaman tercihini yapar ve başını örter...’”
"AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ NE DİYOR?"
Arıklı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 9. Maddesini hatırlattı:
“Herkes din ve vicdan özgürlüğüne sahiptir; bu hak dinini veya inancını değiştirme özgürlüğünü de içerir.”
Bu maddenin çocukları da kapsadığını vurgulayan Arıklı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarında, çocuğun yaşı ve olgunluğu ölçüsünde dini tercih hakkının tanındığını belirtti.
"BM ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ DE DESTEKLİYOR"
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne (BMÇHS) atıf yapan Arıklı, 14. maddeye dikkat çekti:
“Taraf devletler, çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkına saygı göstereceklerdir.”
Ayrıca, sözleşmenin aileye de çocuğu yönlendirme hakkı tanıdığını ifade etti.
ARIKLI AVRUPA’DAN ÖRNEKLER VERDİ: DİNSEL RÜŞT YAŞI
Arıklı, Avrupa ülkelerinden örnekler de verdi:
Almanya: 14 yaşına gelen çocuklar "Religionsmündigkeit" (dinsel rüşt) yaşıyla birlikte dini tercihini ailesinden bağımsız olarak belirleyebiliyor.
İsviçre: 14 yaşından itibaren çocuğun görüşü dikkate alınıyor, 16 yaşında ise din seçme özgürlüğü tanınıyor.
İngiltere: "Gillick competence" ilkesi çerçevesinde çocuğun olgunluğu dikkate alınıyor. 14 yaşından itibaren dini semboller ve ibadet gibi uygulamalarda çocuğun kendi kararı öne çıkıyor.
Fransa: Laik modelin en sert uygulandığı ülkelerden biri olan Fransa’da dini semboller devlet okullarında yasak. Ancak 16 yaşından itibaren resmi kurumlara “dine bağlı olmadığını” beyan etme hakkı tanınıyor.
“İDEOLOJİ KUYUSUNA DÜŞENLERE SÖZ ANLATMAK ZOR”
Arıklı, son olarak tartışmaların ideolojik bir zemine kaydığını belirterek şunları söyledi:
“Şimdi bu bilgilerden sonra hâlâ daha ‘çocukların dinsel tercihi olamaz’ iddiası saçmadır. Yukarıdaki bilgilerin, ideoloji kuyusuna düşmüş insanlara bir şey ifade etmeyeceğini, onların beyinlerinde küfür ve hakaretten başka bir şeye yer olmadığını gayet iyi biliyoruz.”