CTP Milletvekili Ongun Talat, Başbakan Ünal Üstel’in bu makama gelmesi noktasında eleştirilerde bulunarak, UBP kurultayında dördüncü gelen Üstel’in “gayrimeşru şekilde” parti başkanı olduğunu iddia ederek, bunların kamuoyu önünde yaşandığını söyledi.
Meşru gücünü partisinden alamayan başbakanın yeterli performans sergilemediğini savunan Talat, hükümet ve başbakanın güzel PR çalışması yaptığını ancak “konuşmalarının altı boş konuşmalar olduğunu” iddia etti.
Talat, Bakanlar Kurulu’nun koordinasyonu ve eleştirilere cevap noktasında da Başbakanı eleştirerek, Meclis’te Üstel’in kaç kez kürsüye çıktığını sordu. “Başbakan Meclisi muhatap almıyor” diyen Talat, sorulan soruların yanıtsız kaldığını söyledi.
Başbakanın icraata hakim olmadığını, klişe cümleler kullandığını iddia eden Talat, bunların üzücü olduğunu belirtti.
E-devlet ile ilişkili veri merkezi yönetiminin TÜRKSAT’a devredilmesi konusunda muhalefetin devletin egemenlik yetkisi noktasında karşı çıktığını kaydeden Talat, komitede bu konu görüşülürken, veri merkezi çalıştıracak kadro oluşturulmadığının ortaya çıktığını söyledi.
Talat, buna ilişkin yasa önerisi hazırlandığını anlatarak, Veri Merkezi’nin yakın zamanda operasyona geçeceğini, bu işlerin şu an bakanlıklar altında sözleşmeli personelle götürüldüğünü ancak hızlı bir şekilde dağınık yapıyı bütünleştirip faaliyete geçmesi gerektiğini ifade etti.
Başbakanlık Denetleme Kurulu’nun “fonksiyonsuz ve işlevsiz olduğunu” savunan Talat, kurulun siyasi bir amaçla kurulduğunu söyledi.
Şahali
CTP Milletvekili Erkut Şahali, ek bütçede Başbakanlığa ayrılan ödeneğe değinerek, izaz ikram kaleminin aşıldığını belirtti ve bütçe yüzde 100 düzeyinde büyütülürken, izaz ikram kaleminin yüzde 300’e yükseldiğini savundu.
Erkut Şahali, gider azaltıcı önlem alınması gerekirken bu artışın neden yapıldığını sordu.
Şahali, hükümet programına gelir artırıcı gider azaltıcı prensipler benimseneceği yazılırken yapılanın tam tersi olduğunu savundu.
Kamu reformu konusunda geçmişten bugüne yaşanan gelişmeleri aktaran Şahali, hükümetin Kamu Reformu Yasası’nı önüne aldığını ancak verilen taahhüde dair herhangi bir adım atılmadığını söyledi.
Hükümetin “bürokrat kıyma makinesi” yarattığını ve bürokratların sürekli değiştiğini savunan Şahali, liyakatın çok kritik noktalarda dahi geçerli olmadığını savundu.
TÜK ile KIB-TEK’te ihale düzeninin bozulduğunu ileri süren Şahali, yasa gücünde kararnameler çıkarılarak düzenin bozulduğunu, hatta bu kararnamelere de uyulmadığını iddia etti.
Başbakanlık Denetleme Kurulu’nun faaliyetlerinin ne olduğunu soran Şahali, hükümetin iddialarla ilgili kendini aklama konusunda iç denetim mekanizmalarını çalıştırması gerektiğini söyledi.
Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi’nin katledildiğini savunan Şahali, yasalara ilişkin komite oluşturulduğunu ancak merkezin uzun süredir yasa göndermediğini belirtti.
Şahali, hükümet programında buna yönelik yazılan adımların ise atılmadığını, Yatırım Geliştirme Ajansı ile ilgili de aynı durumun geçerli olduğunu söyleyerek, Merkezi Mevzuat Dairesi’nin önemini vurgulayarak, tekrardan canlandırılmasını talep etti.
İstatistik Kurumu’nun toplumu ikna edecek güvenirliği tesis etmesi gerektiğini dile getiren Şahali, elde edilen verilerin gerçekçi olması gerektiğini söyledi.
Şahali, Devlet Planlama Örgütü’ne yapılan yatırımlara değinerek, örgütün “sırat köprüsü üzerinde durduğunu” savundu. Erkut Şahali, Kalkınma planı noktasında, toplumun tüm kesimlerinin görüşü alınması ve uygulanabilir olması gerektiğini belirtti.
Şahiner
CTP Milletvekili Salahi Şahiner, başbakanın şahsının şikayetlerin odağı haline geldiğini ancak şikayetlere de yanıt vermediğini savundu.
Atılan yanlış adımların faturasının halka çıktığını söyleyen Şahiner, Sayıştay raporlarında Üstel hükümetinin yaptığı vurgununun bir kısmının yayınlandığını iddia etti.
KIB-TEK ile ilgili yatırım eksikliği konusuna değinen Şahiner, KIB-TEK’te makine bakımlarının yapılmadığını, bu nedenle iki ay sonra yine karanlıkta kalma riski olduğunu belirtti.
Şahiner, Teknecik’e yatırım ve baca yapılacağı, maliyetlerin aşağı çekileceği yönünde açıklamalar yapıldığını ancak adım atılmadığını savundu.
Bir şirketi zengin etmek için hükümetin Kamu İhale Yasası’nda değişiklik yapmak istediğini dile getiren Şahiner, tüm mücadelelerine rağmen hükümetin yasayı geçirdiğini, halktan tepki aldığı zaman ise “bu bir şirkete yönelik değil” açıklaması yaptığını ancak bunun da gerçeği yansıtmadığının görüldüğünü ileri sürdü.
Şahiner, Türkiye’den kabloyla ucuza elektrik alınsa dahi AK-SA’yı koruyacak şekilde bir sözleşme imzalandığını söyledi.
Güneş enerjisi ve alternatif enerji kaynaklarının kullanılamayacağı bir sözleşme imzalandığını iddia eden Şahiner, hükümetin, sözleşmeyle amaçladığını söylediği unsurlarla ile gerçeğin bağdaşmadığını ve sözleşmenin halka zarar verecek maddeler içerdiğini savundu.
Salahi Şahiner, Kalecik 3. Sözleşmesi konusunda de hükümetin açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını iddia etti.
Bakanlar Kurulu kararları eklerine kolay şekilde erişilmesi gerektiğini ancak bunun yapılmadığını savunan Şahiner, kararlar ve eklerinin ulaşılabilir olmasının önemine vurgu yaptı. Şahiner, bu bilgilerin bilerek gizlendiğini iddia ederek, örnekler verdi.
Liman İşçileri Sendikası Şirketi’ne ilişkin iddiaları aktaran Şahiner, emeklilik noktasında haksızlığa uğradığını düşünen kesimler olduğunu ve şirkette çalışan beş kişinin 1 milyar TL’yi aralarında paylaşacağını savundu.
Bakanlar Kurulu’nun şirketle ilgili kararına değinen Şahiner, karara ilişkin ek ve önergelerin bulunamadığını, Bakanlar Kurulu sekreterliğinin kararları ulaştırma zorunluluğu bulunduğunu söyledi.
Bilgiye sahip olmanın önemli olduğunu kaydeden Şahiner, İstatistik Kurumu’nun önemli bir kurum olduğunu ve keyfe göre, gerçeğe uymayan verilerle yapılacak planın yanlış olacağını belirtti.
Enflasyon sepetinde metodolojiyle ilgili yapılan çalışmanın ne durumda olduğunu soran Şahiner, kurumun gerçek rakamlarla yüzleşmesi gerektiğini söyledi. Şahiner, enflasyona ilişkin gerçek rakamlarla açıklanan rakamların örtüşmediğini savundu.