CTP Milletvekili Armağan Candan’dan alınan bilgiye göre AKPA raportörü İtalyan Milletvekili Piero Fassino’nun raporuna dayanan karar (2563 sayılı, 2024) dünkü AKPA Genel Kurul oturumunda görüşülmesinin ardından oy çokluğuyla kabul edildi, karara karşı Türkiye heyeti ret oyu kullandı.
Candan, dün Strasburg'daki oturumda yaptığı konuşmada, AKPA Genel Kurulunda tartışılan rapor ve kararın Maraş konusuna odaklandığına ancak Kıbrıs konusunun, ticaret, ulaşım, eğitim, iletişim, seyahat, spor ve benzeri alanlarda Kıbrıslı Türklere uygulanan tecrit konusu gibi birçok farklı boyutu olduğuna işaret ederek, “Bu bakımdan, artık sadece Maraş’a odaklanmak yerine, Kıbrıs sorunun kapsamlı çözümüne odaklanmanın zamanı gelmiştir” dedi.
Kıbrıs sorununun siyasi çözümüne yönelik müzakerelerin yeniden başlatılması amacıyla BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kişisel Temsilci atadığına işaret eden Candan, “Avrupa Konseyi ve AKPA dahil tüm ilgili taraflar, BM Genel Sekreteri’nin çabalarına ve Kıbrıs’ta iki tarafa süregelen Kıbrıs sorununa çözüm bulma konusunda yardımcı olmaya çalışmalıdır.” dedi.
Candan, Türkiye ile Yunanistan arasında son dönemde yaşanan yakınlaşma sürecinin ve iyi komşuluk ilişkilerinde görülen ilerlemenin, “sadece iki ülke için değil, Kıbrıs ve tüm bölge için de büyük önem” taşıdığını söyledi.
Doğu Akdeniz'de iş birliği ve istikrara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Armağan Candan, “Bunun anahtarı da Kıbrıs sorununun kalıcı çözümüne ulaşmasıdır” dedi.
Candan, Kıbrıs’ta bulunan doğalgaz kaynaklarının işletilmesinin, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların yanı sıra çevre ülkeler arasında da “çok önemli bir işbirliği alanı” sağladığını belirterek, gelecek nesillere daha iyi bir gelecek hazırlamak amacıyla olası iş birliği alanlarına odaklanmanın önemli olduğunu söyledi.
Maraş raporunda Taşınmaz Mal Komisyonu’ndan da bahsedildiğini belirten Candan, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Xenides-Arestis v. Turkey davasında vermiş olduğu hükümler uyarınca, 2005’te Kıbrıslı Türk yetkililer tarafından kurulduğunu ve amacının Kuzey Kıbrıs'ta bulunan mallarla ilgili talepler için etkin bir iç hukuk yolu oluşturmak olduğunu hatırlattı.
Armağan Candan, “Taşınmaz Mal Komisyonu etkin bir şekilde çalışıyor ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları da bu gerçeği kabul ediyor” dedi.
Candan, “Şu anki haliyle, Maraş meselesi, her iki toplumun da yararına olacak Güven Artırıcı Önlemlerin bir parçası olarak ele alınabilir ve bu da Kıbrıs'taki iki taraf arasında yakınlaşmaya yardımcı olabilir. Aksi takdirde kapsamlı bir çözüm çerçevesinde ele alınacaktır.” ifadelerini kullandı.