KKTC

CTP, okullara yerleştirilen konteyner sınıflara tepki gösterdi

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), okullara yerleştirilen konteyner sınıflar nedeniyle okulların "toplama kampları ve inşaat alanlarını andırdığını" belirterek, eğitimde geri dönülemez yaralar açmakla suçladığı hükümeti istifaya çağırdı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), okullara yerleştirilen konteyner sınıflar nedeniyle okulların "toplama kampları ve inşaat alanlarını andırdığını" belirterek, eğitimde geri dönülemez yaralar açmakla suçladığı  hükümeti istifaya çağırdı.

CTP’den, aralarında milletvekillerinin de bulunduğu bir grup, bu sabah  Yenikent’teki Suat Günsel İlkokulu’nda eylem ve basın açıklaması yaptı. Eylemde “‘Hükümet’ Sınıfta Kaldı” ve “Eğitimde Tasarruf Olmaz” pankartları açıldı.

-Barçın

Eylemde konuşan CTP Lefkoşa Milletvekili Devrim Barçın, "ülke eğitimine hiçbir katkıda bulunmayan hükümetin şimdi de konteyner sınıflarda eğitimi normalleştirme peşinde olduğunu" söyledi.

Hükümeti, eğitimi plansız-programsız ve iş bilmez uygulamalarla bitirmek, bilimsellikten uzak öngörüsüz politikalarla, sadece parası olanın hizmet alabildiği gölge bir eğitim sistemi yaratmakla eleştiren Barçın, kamu okullarının ruhsuz yapılar haline getirilerek, okul olmaktan çıkarıldığı görüşünü savundu.

-“Deprem fizibilite raporları doğrultusunda okul yıkımları ve inşaat çalışmalarını planlayamadınız”

Konteyner sınıfların normalleştirilmeye çalışılması bir yana, sadece konteyner yapılardan oluşan okullar yaratılmaya başlandığını söyleyen Barçın, "kamu okullarının altyapı sorunlarını çözemeyen hiçbir uyarıya kulak asmayan, çocukları toplama kamplarını andıran konteyner yapılara mahkûm eden hükümet, deprem fizibilite raporları doğrultusunda okul yıkımlarını ve inşaat çalışmalarını da planlayamıyor" dedi.

Barçın, ayrıca, kamusal eğitimi güçlendirmeyi, yeni okullar yapmayı beceremeyenlerin, okul yapımını varlıklı iş insanlarının inisiyatifine terk ettiğini, plansızca yapılan okulların kalabalık sınıflara çare olamadığını ve tıklım tıklım sınıflarda öğrenim yapmanın kamu okullarının kaderi haline geldiğini savundu.

İki sene önce hizmete giren okulların bile konteyner sınıflarla doldurulup çocuklara oyun alanı bırakılmadığını ifade eden Barçın, her boş gördüğü alana konteyner diken anlayışın, kantini, atölyesi, laboratuvarı ve bahçesinde tek bir ağaç olmayan okullar yarattığını söyledi.

-“Öğretmen itibarsızlaştırılıyor, okul yöneticileri ‘dilenci’ durumuna düşürülüyor”

Hükümetin “öğretmen tasarrufu” politikasıyla ders yükü altında ezdiği, pedagojiden yoksun, çağ dışı ortamlarda görev yapmaya yolladığı öğretmenin meslek statüsünü yerle bir ettiğini öne süren Barçın, hükümeti, öğretmenin itibarsızlaşmasına seyirci kalmakla suçladı. 

Barçın, ciddi ekonomik sorunlar yaşanan okullara “bidon boya” yollamak dışında hiçbir şey yapmadığını iddia ettiği hükümetin, okul yöneticilerinin “dilenci” durumuna düştüğü gerçeğini de görmezden geldiğini kaydetti.

Barçın açıklamasına şöyle devam etti:

“Hep yaptığınız şeyi, yine yapıyorsunuz. Kendi iç kavgalarınızın ve beceriksizliğinizin bedelini topluma ödetmeyi çok iyi beceriyorsunuz. Ama yağma yok; çocuklarımızı, gençlerimizi, bu toplumun geleceğini bitirmenize izin vermeyeceğiz.

Kamusal eğitimde kalitenin artırılması CTP’nin vazgeçilmez ilkelerinden biridir. CTP, gerçek ihtiyaçlara dönük akılcı planlamalarla genel bütçe içerisinde kamusal eğitime ayrılan payın artırılmasını, akılcı ve gerçek ihtiyaçlara dönük faaliyet planları, öğrenci sayıları ve okulların özel ihtiyaçlarına göre belirlenecek ekonomik kaynağın okul idarelerinin kontrolünde kullanılmasını sağlayacak bir düzenlemeye gidilmesindeki tüm adımları atmaya hazırdır.

İnsan hayatının değersiz olduğu bir ülkede, çocuklarımızı, gençlerimizi, geleceğimizi yok sayan bu zihniyetten kurtulmanın zamanı geldi. Kamusal eğitimi bitirdiniz. Eğitimde geri dönülmez yaralar açtınız. Bu toplumun çocuklarına, gençlerine verdiğiniz zarar yeter artık. Beceremiyorsunuz, istifa edin”

-Arabacıoğlu: “Bölgemizin bir ilkokul, bir ortaokul, bir okul öncesi ve bir de özel eğitim okuluna ihtiyacı var”

Yenikent Muhtarı Melek Arabacıoğlu da, "bir muhtar olarak değil, bir anne olarak, 185 kapasiteli olarak açılan bir okulun kapasitesinin 550’ye çıkarılmasını görmekten, Lefkoşa’ya açılan son iki okulun bağışçılar tarafından açıldığını görmekten ve Yenikent özelinde okul, sağlık ocağı vb. hizmetlerin devlet tarafından sağlanamamasından üzüntü duyduğunu" dile getirdi.

Şu an için Yenikent’e bir ilkokul, bir orta okul, bir okul öncesi eğitim merkezi ve bir de özel eğitim okulu açılmasının şart olduğunu kaydeden Arabacıoğlu, hükümetin “geçici” olarak adlandırdığı fakat kalıcı olan konteynerlerin, çocukların oyun alanlarını işgal etmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.