CTP Milletvekili Ürün Solyalı konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı bütçesinin önemli olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı’nın Anayasal sorumluluklarını anlatan Solyalı, Cumhurbaşkanlığı’nın yetki ve görevlerinin çok açık olduğunu söyledi ve yetki ve görevlerini okudu.

Cumhurbaşkanı’nın topluma karşı yaptığı ötekileştirme konuşmaları olduğunu söyleyen Solyalı, toplumun birlik ve bütünlüğünü sağlamadığını savundu.

Cumhurbaşkanı’nın son bir yıl içerisinde polise birçok vatandaşı şikayet ettiğini kaydeden Solyalı, Cumhurbaşkanlığı’nın bütçesine bakıldığında büyük bir kısmını sözleşmeli personelin oluşturduğunun görüldüğünü kaydetti.

Sözleşmelerinin büyük kısmının sosyal medya ve iletişim danışmanlığı kadrolarından oluştuğunu söyleyen Solyalı, Cumhurbaşkanlığı’na yurtdışı görev yolluklar bütçesinin 4 milyon TL civarında olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı’nın hangi Avrupa Birliği ülkesine girdiğini soran Solyalı,  Avrupa Birliği’ne temaslar yapmamasının kabul edilemez olduğunu belirtti.

Karma evlilikten doğan çocukların haklarını ve buna benzer konularda Avrupa Birliği ülkelerinin kapısını çalamadığını dile getiren Solyalı, sorunların çözümü adına hiçbir girişim yapılmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığının sınır kapılarının geçişleri ile ilgili sorumluluğu olup olmadığını soran Solyalı, insanların göç etmek zorunda kaldıklarını görüp görmediğini de sordu.
Her konuşmasında farklı bir iddia ve gündem yaratan bir Cumhurbaşkanlığı olduğunu savunan Solyalı, Kıbrıs Türk tarafının doğru şekilde BM zemininde atak yapması gerektiğini kaydetti.

Görüşmelerin derhal başlaması için adım atılmasının şart olduğunu söyleyen Solyalı, bu adımı atma gayreti olmayan Cumhurbaşkanı’nın orda artık olmaması gerektiğini de düşündüğünü belirtti.

Özdenefe

CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe de konuşmasında, Cumhurbaşkanı’nın fotoğraf sergisinin hayırlı olmasını dileyerek, bu ilgisini bilmediklerini kaydetti.

Kıbrıs Tük halkı olarak kendisini fotoğraf sergisi dışında başka konuda tebrik edemeyeceklerini dile getiren Özdenefe,  Cumhurbaşkanı’nın görev, yetki ve sorumluluklarının ne olduğunu sordu.

Cumhurbaşkanı’nın farklı ülkelerde konferanslar verdiğini söyleyen Özdenefe, Cumhurbaşkanı’nın Kıbrıs görüşmeleri konusunda ne yaptığını sordu ve Cumhurbaşkanı’nın toplum lideri olarak liderlik yapması gerektiğini söyledi. 

Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı’nın benzer olduğunu dile getiren Özdenefe, ikisinin de toplumu bölerek hareket ettiğini savundu.

Cumhurbaşkanı’nın iki egemen eşit devleti tanıtıp tanıtmadığını soran Özdenefe, yürütmenin de başı olan ve ülkenin protokol açısından da bir numara olan bir kişinin yaptıklarıyla ilgili olarak topluma ve vekillere çok detaylı bilgi vermesi gerektiğini söyledi.  Özdenefe, Cumhurbaşkanı’nın New York’ta yapılan görüşmelerle ilgili bilgi notlarını halen Meclis’e göndermediğini kaydetti.

Görev gereği harcamaların yapılabileceğini fakat New York’ta ne yapıldığını bu Meclis’in bilmesi gerektiğini söyleyen Özdenefe, Taşınmaz Mal Komisyonu ile ilgili de sorulan soruların cevaplarının alınmadığını söyledi.  

Taşınmaz Mal ile ilgili çalışmaların yoğunlaştırılması gerektiğini de söyleyen Özdenefe, Cumhurbaşkanı’nın İngiltere’de yaptığı açıklamada nüfus sayısının 410 bin olduğunu söylemesinin neye dayanarak söylediğini sordu ve bu söylemin altının doldurulması gerektiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı’nın söylemlerini halkın çok ciddiye almadığını savunan Özdenefe,  Cumhurbaşkanı’nın KKTC'nin isim değişikliği ile ilgili söylemleri konusunda da hiçbir parti başkanı veya vekile bilgi vermediğini kaydetti ve bu söylemlerin de tarihte yerini aldığını söyledi.

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yunanistan Cumhurbaşkanı arasında imzalanan metinin önemine dikkat çeken Özdenefe, bu görüşmenin bundan sonraki görüşmeleri tetiklemesini temenni etti ve bu görüşmeyi selamladıklarını kaydetti.

Özdenefe, Kıbrıs Türk halkı liderinin kim olursa olsun özne olmasını istediklerini vurguladı ve Cumhurbaşkanı’nın ülke gerçeklerine geri dönmesini istediklerini belirtti.

Hasipoğlu

UBP Milletvekili Hasipoğlu da konuşmasında, Cumhurbaşkanı’nın devletin başı olduğunu ve uluslararası alanlarda da kabul gören önemli bir makam olduğunu kaydetti.

Yapılan eleştirileri sıralayan Hasipoğlu, Azerbaycan ve Kırgızistan’da Cumhurbaşkanı’nın yaptığı görüşmelerin önemine dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı’nın yurtdışı ziyaretlerine yapılan eleştirilerin haksız olduğunu kaydetti.

Tarih sürecinde yapılan görüşmeleri anlatan Hasipoğlu, masaya tekmeyi vuranın Rum tarafının başkanı olduğunu ve çözüm konusunda da hiçbir samimiyeti olmadığını belirtti.

Ortaya konacak pozisyonun Rum tarafının konfor alanlarını rahatsız edecek bir durum ortaya konmasının önemine dikkat çeken Hasipoğlu, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin bu adanın zenginliklerini paylaşma isteminin olmadığını söyledi.

“Hayal içinde siz yaşıyorsunuz.” diyen Hasipoğlu, federasyonun çift taraflı olduğunu söyledi ve bu hayalcilikten vaz geçilmesi gerektiğini belirtti.

Herkesin Kıbrıs Türk halkının hakkını almasını istediğini dile getiren Hasipoğlu, AKPA’da katıldığı toplantı içeriğiyle ilgili bilgi verdi.

Kendilerinin yanlış yapmadığını ve tüm çözüm planlarını çalıştıklarını dile getiren Hasipoğlu, Rum tarafının bu zenginlikleri paylaşmak istemediğini söyledi ve herkesin gailesinin ayni olduğunu kaydetti.

Akansoy

CTP Milletvekili Asım Akansoy da söz alarak, saatlerce burada yapılan konuşmaların anlaşılmadığını gördüklerini söyledi.

Meseleyi basit bir kimlik siyaseti üzerinden kurgulamadıklarını dile getiren Akansoy, tek dertlerinin Kıbrıs Türk halkının bu adadaki belirsiz statükodan kurtulması olduğunu kaydetti.

Burada meselenin yol haritası ile ilgili olduğunu dile getiren Akansoy, şuanda basılacak zeminin BM zemini olması gerektiğini söylediklerini vurguladı.

“Niye kapalı Maraş’ı açamadınız sayın Hasipoğlu” diyen Akansoy, Pile’de yapılan yol çalışmalarının da geldiği noktayı gördüklerini kaydetti.

Bugüne kadar yürütülen müzakere süreçlerinin Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte sürdürüldüğünü dile getiren Akansoy, “Siz ancak talimatla hareket edersiniz” dedi.

Harmancı: Ekiplerimiz görev başında! Harmancı: Ekiplerimiz görev başında!

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanlığı bütçesi 313 milyon 16 bin 800 TL olarak oyçokluğuyla geçti.