Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Limasol’da bulunan Arnavut Camii’nin duvarlarına yazılar yazarak tarihi Cami’nin tahribata uğratılmasını ve Camiye yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırıyı, GKRY’de bulunan İbrahimağa Köprülü Camii, Larnaka Büyük Camii, Denya Camii gibi birçok tarihi Camimize belirli aralıklarla yapılan saldırılardan bağımsız yorumlamak mümkün değildir. Bu yöndeki saldırıların devamlılığı, Güney’deki ırkçı zihniyetin, Türk ve İslam varlığına karşı beslenen tahammülsüzlüğün açık bir tezahürüdür” denildi.
Açıklamada, şöyle devam edildi:
“Güney Kıbrıs’ta ikamet etmekte olan Rumlara, düzenli olarak her ay birçok kez ve farklı şehirlerimizde bulunan farklı kiliselerde, kendi seçtikleri papazlar önderliğinde yıllardır verilen toplu ibadet izinlerine rağmen 2019 yılından bu yana GKRY’de bulunan Cami ve Tekkelere toplu ziyaret taleplerimizin sadece birine, bu yıl olumlu yanıt alınmış ve bu ziyarette de kendi seçtiğimiz imamlarımızla ibadet etmemize izin verilmemiştir. Devletimizin Kıbrıslı Rumların din ve ibadet özgürlüğüne gösterdiği hoşgörüye rağmen vatandaşlarımızın dini özgürlüklerine getirilen bu kısıtlamalar, Camilerimize yıllardır yapılan düzenli saldırılar ve bu saldırıların cezasız bırakılması, iki taraf arasındaki vizyon farklılığını, tarafların dini özgürlüklere yönelik tolerans ve hoşgörüsünü, iki tarafın konuya yaklaşımındaki dengesizliği açıkça gözler önüne sermektedir.
GKRY’deki camilerimize yapılan saldırılar yıllar içerisinde cezasız bırakılmakta ve böylelikle bu suçlara yenilerinin eklenmesine GKRY yönetimince çanak tutulmaktadır. Rum yönetimini bu kez kültürel ve dini mirasımıza yapılan bu saldırıyı cezasız bırakmamaya, saldırının faillerini en kısa zamanda tespit ederek cezalandırmaya ve bu tür saldırıların tekrarlanmamasını teminen gerekli tüm önlemleri almaya davet ediyoruz.”