Yeni Zelanda'da yıllardır süren müzakereler sonucunda Taranaki Dağı, hukuken bir kişiyle aynı statüye sahip olma hakkını kazandı. Yeni yasa kapsamında dağ, "kendi kendini yöneten" bir varlık olarak kabul edilecek ve yerel kabileler ile hükümetin ortak yönetimine bırakılacak.

Maoriler için doğa, yalnızca fiziksel bir varlık değil, aynı zamanda atalarıyla ve ruhani dünyayla bağlarını temsil eden kutsal bir unsurdur. Geleneksel inançlarına göre, insanlar (tangata) ve doğa (taiao) bir bütündür; dağlar, nehirler, ormanlar ve göller canlı ruhlara (wairua) sahiptir. Bu yüzden, Maoriler doğayla olan ilişkilerini sadece bir kaynak kullanımı meselesi olarak değil, aynı zamanda kültürel kimliklerinin ve atalarına duydukları saygının bir parçası olarak görürler.

Yeni Zelanda’nın doğaya hukuki statü tanıması da büyük ölçüde Maorilerin bu inançları doğrultusunda gerçekleşti.

Parlamentoda oy birliğiyle onaylanan yasayla Taranaki Dağı'nın zirvesine yerli halkın kullandığı ifadelerden "Taranaki Maunga" adının verilmesi kararlaştırıldı.

Maoriler için ata kabul edilen Taranaki'ye ayrıca, bir insanın sahip olduğu tüm hak ve sorumluluklar tanınarak "tüzel kişilik statüsü" verildi.

Yetkililer, bu kararın doğanın korunmasını teşvik etmeyi ve yerel halkın kutsal kabul ettiği doğal alanların haklarını resmileştirmeyi amaçladığını belirtti. Benzer bir uygulama 2017 yılında Yeni Zelanda'daki Whanganui Nehri için de hayata geçirilmişti.

F-35'ler 2018'den beri 10'dan fazla kazaya karıştı F-35'ler 2018'den beri 10'dan fazla kazaya karıştı

Yerel halk için kutsal sayılan Taranaki Dağı’nın yasal haklarını korumak amacıyla hükümet yetkilileri ve kabile temsilcilerinden oluşan bir komite oluşturulacak.

Karla kaplı sönmüş volkanik dağ olan 2 bin 518 metre yüksekliğindeki Taranaki, turizm, yürüyüş ve kar sporları için popüler noktalardan biri olarak biliniyor.