Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, 7 Ekim'de başlayan ve bugün tamamlanan Meclis Başkanlık seçim sürecine ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden madde madde bir açıklama yaptı.

CTP Lideri Erhürman, "Bu halk, bırakın bu ülkeyi, kendi kendini dahi yönetemeyen bir “hükumet”e mecbur değil! Bu rezalet bizim kaderimiz falan değil!" ifadelerini kullandı, bir kez daha erken seçim çağrısı yaptı.

Erhürman, "Çare, dün olduğu gibi bugün de, bu ülkeye her gün biraz daha zarar verenleri değiştirmektir. Bu ülkeye, bu halka, çoluğumuzun, çocuğumuzun geleceğine zarar verenleri, her gün şikayet ettiklerimizi değiştirmek, bu halkın var oluş refleksidir. İşin özeti şudur: Çare, erken seçimdir!" ifadelerini kullandı.

İşte Erhürman’ın o açıklaması:

"1. 7 Ekim’de başlayan süreç (bugün 18 Kasım).

2. 29 milletvekilinin desteğine sahip olduğunu iddia edip de, bir buçuk ayda, üç ayrı adayla, 15 turda bir türlü 26 kabul oyuna ulaşamayan bir “hükumet”.

Bütçe maratonu yarın komitede başlıyor! Bütçe maratonu yarın komitede başlıyor!

3. On beşinci turda kullanılan üç “çok mühürlü” pusulanın geçerli olduğunu ilan ederek, açık hükumet krizini “Meclis krizi” olarak lanse etmeye çalışan bir algı operasyonu.

4. Seçilmemiş bir kişiyi “Meclis Başkanı” ilan etmeye, açıkça “darbe” yapmaya yeltenen bir yapı. Peki sonra?

5. “Darbe”nin kamuoyu nezdinde kabul görmediği fark edilerek “seçilmemiş Meclis Başkanı”nın istifası ve yeniden aday gösterilmesi… Anlamı: “Üç çok mühürlü oy geçersizdi. Geçerli olduğunu ‘en güçlü şekilde’ iddia etmiştik ama aslında geçersizdi”!

6. Şimdi? “Aynı adayı bu kez 27 oyla seçtik”. “Daha önce 5 tur boyunca niye seçmemiştiniz?”. “Daha önce 5 tur boyunca seçmediğinize göre şimdi ne oldu da seçtiniz?”. Yanıt yok!

7. Yanıt yok da çok doğal olarak sorulması gereken bu soruları soranlar kimler? Daha doğru soru belki de şu: “Bundan başka soru olmadığını bilip de bu soruları sormayı tercih etmeyenler kimler”?

8. Daha da doğrusu: Bu soruları sormayı tercih etmeyip de muhalefete, 21 ret oyunun açıkça gösterdiği gibi aynı adaya oy vermediği apaçık belli olmasına karşın, 5 turda seçilmeyen adaya destek vermiş muamelesi yapmaya, acemice algı operasyonları yapmaya kalkışanlar kimler?

9. Kimler ne derse desin!

10. CTP, “üç çok mühürlü oy geçersizdir” dedi. Geçersiz olduğu, seçilmiş olduğu “en güçlü şekilde” iddia edilen adayın “istifa etmesi”yle tescillendi.

11. CTP, seçilmemiş olmasına karşın seçildiğini iddia eden adaya oy vermeyeceğini söyledi. 21 ret oyunun açıkça gösterdiği gibi, o adaya oy vermedi.

12. Ve CTP, 29 milletvekilinin desteğine sahip olduğunu iddia edip de 15 tur boyunca bir Meclis Başkanı seçemeyen, 15. turda “üç çok mühürlü oyun” arkasına sığınmaya çalışan “hükumet”in, bırakın ülkeyi, kendi kendini dahi yönetemediğinin görmeye niyeti olan herkes tarafından görüldüğünü söyledi. Açıkça görüldü!

13. CTP bir şey daha söyledi. “Bundan önce ve ‘Meclis Başkanlığı seçimi’ münasebetiyle yaşananlardan sonra tek çare erken seçimdir” dedi. Bugünkü “27”den sonra da bu görüş değişmedi. Bu halk, bırakın bu ülkeyi, kendi kendini dahi yönetemeyen bir “hükumet”e mecbur değil! Bu rezalet bizim kaderimiz falan değil!

14. 29 milletvekilinin desteğine sahip olduğunu iddia edip de bir Meclis Başkanı’nı bir buçuk ayda, 16 turda seçebilenler de, onların “algı operatörleri” de, hangi yönü gösterip hangi yönden vurduklarından bağımsız olarak “operasyon ortakları” da, bu ülkeyi yönetmeye, çocuklarımıza, torunlarımıza hak ettikleri geleceği sağlamaya ehil değil, niyetli değil. Onların öyle bir gaileleri yok!

Çare, dün olduğu gibi bugün de, bu ülkeye her gün biraz daha zarar verenleri değiştirmektir. Bu ülkeye, bu halka, çoluğumuzun, çocuğumuzun geleceğine zarar verenleri, her gün şikayet ettiklerimizi değiştirmek, bu halkın var oluş refleksidir.

İşin özeti şudur: Çare, erken seçimdir!"