CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman'ın paylaşımı:
"Sn. Tatar ve Sn. Hristodulidis bugün yalnızca güven yaratıcı önlemler çerçevesinde de olsa, eşit statüde, iki toplum lideri sıfatıyla masaya oturdular. Gayriresmi denilemeyeceğine göre, "resmi" bir toplantı olduğundan kimse kuşku duymuyor olsa gerek! "Yemek yemem"den, "kahve dahi içmem"den gelindi buralara. Kaybettirilen zamana yansak da, bugün olan önemsiz değil!
Daha önce "iki toplumlu gençlik komitesi" olmaz denmişti. Biz de neden olmasın diye sormuştuk. Anlıyoruz ki oldu.
Kıbrıs'ın Türkiye üzerinden Avrupa'ya enterkonnekte olmasının, Yunanistan-Kıbrıs-İsrail üçgenindeki Great Sea Interconnector projesinden çok daha rasyonel ve ekonomik olduğunu, bunun çözüm sürecine ciddi katkıda bulunacağını çok uzun bir süreden beri anlatıyor, bu düşüncelerimizi uluslararası alanda tüm muhataplarımızla paylaşıyoruz.
Sn. Tatar'ın bugünkü açıklamalarından ilk defa öğreniyoruz ki Sn. Hristodulidis bu konunun ancak AB ile Türkiye arasında görüşülebileceğini söylemiş. Sn. Hakan Fidan da, "Türkiye bunu destekliyor, dolayısıyla bunu burada konuşabiliriz" demiş.
Bunu da çok önemsiyor, bu konuda yol alınmasının çok kıymetli olacağının altını bir kez daha çiziyor ve ilgili tüm tarafların akıl yolunda adımlar atmasını diliyorum.
Geçiş noktaları ve ara bölgedeki güneş enerjisi yatırımı konusunda henüz somut ilerleme yok anlaşılan. Ama hep söylediğimiz gibi, bir sıfırdan büyüktür. Diplomasi ve diyalog her zaman iyidir.
Ne resmi toplantıda sakınca vardır, ne de masadaki eşit statümüz çerçevesinde iki toplum lideri sıfatıyla masaya oturmakta. Siz adını "işbirliği" koymaya çalışsanız da güven yaratıcı önlemleri konuşmakta da zarar yok.
BM gözetiminde çözüm ikliminin geliştirilmesi yönünde atılan her adım geçmişi geleceğe bağlamak açısından son derece önemlidir."
