CTP Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, BRT’de katıldığı programda soruları yanıtladı.

-“Sabotaj yapıldığını iddia ediyorsa, ispatla mükelleftir”

Hükümetin, her olayda birilerini suçladığını söyleyen Erhürman, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın Ercan’da yaşanan sıkıntılara “sabotaj” ifadelerini kullanmasını eleştirdi ve “Dünyada herhangi bir bakan sabotaj kelimesini kaç kez kullanır? Öyle laf ederseniz ya altını doldurursunuz ya da altında kalırsınız. Birilerinin sabotaj yaptığını iddia ediyorsa bakan, ispatla mükelleftir” dedi.

Memleketteki en büyük sorunun, nüfus sorunu olduğuna işaret eden Erhürman, uzun zamandır bu konuyu dillendirdiklerini hatırlattı.

Yabancıların mülk edinmesi sorunuyla ilgili de konuşan Erhürman, “hükümetin” konuyla ilgili sürekli olarak “kulağının üstüne yattığına” dikkat çekti.

Yağış yok. Hava sıcaklığı 19-22 derece dolaylarında Yağış yok. Hava sıcaklığı 19-22 derece dolaylarında

“Hükümetin başka yerlerden konuyla ilgili haber çıktığında paniklediğini" vurgulayan Tufan Erhürman, “O paniğin etkisiyle acaba CTP’ye saldırırsam kendimi kurtarabilir miyim hesabı yapıyorsunuz. Bildik ezberin arkasına saklanarak bir şeyler söylersen, konuşmaktan endişe ettiğin şeyler var demektir” ifadelerini kullandı.

"İnşaat sektörünü ve ekonomiyi korumaya çalışanın kendileri olduğuna" işaret eden Erhürman, konuyu içeride çözmeyi istediklerini kaydetti.

-“Bizim derdimiz bu memlekette kendi ayakları üzerinde yapıdır”

İnşaat sektörünün ve ekonominin “sarsılmadan” önce, yaşanan sorunların çözülmesi gerektiğine vurgu yapan Erhürman, Ünal Üstel’in CTP’ye yönelik açıklamalarıyla ilgili de konuştu. “Sarayönü’nden CTP’ye bir şey söyleyerek sorunları çözemezsin” diyen Erhürman, yabancı basının ortaya iddialar koyduğunu, karşılarındaki zihniyetin bunları yanıtlamak yerine "CTP’ye cevap yetiştirdiğini" vurguladı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “Nüfusumuz 410 bindir” açıklamalarına da değinen Erhürman, “Ünal Bey ‘bilirim söyleyemem’, Ersin Bey 410 bin, Dursun Bey de ‘bilmiyorum’ diyor. Yönetim denilen şey, ayrı ayrı şatolar oldu” dedi.

Öngörülebilirliğin olmadığı koşullarda, sürdürülebilirliğin olamayacağına işaret eden Erhürman, “Bizim derdimiz bu memlekette kendi ayakları üzerinde yapıdır. Söz konusu olan bizim ekonomimizdir” diye konuştu. Sokakta gezerken ne olup ne bittiğinin görüldüğüne dikkat çeken Erhürman, rakama da ihtiyaç duyulmadığını ifade etti. Geçen her dakikanın memlekete zarar verdiğini söyleyen Erhürman, Düzova’da 100 dönümün üstünde bir yerin yabancı yatırımcıya verildiğini anımsattı.

Erhürman, “Yabancı bir şirkete yatırım amaçlı olarak mülk edinme izni veriyorsunuz. Ne yatırımıdır diye soruyoruz, bilmiyoruz diyorlar. Siz bakanlar kurulunda yabancılara mülk satışı konuşulurken 100 dönüm üzerinde yer veriyorsunuz ve ne yapacağını da bilmiyorsunuz” dedi. Söz konusu zihniyetin, “Rum’a bir karış toprak vermeyiz” ifadelerini hatırlatan Erhürman, “Hangi toprak?” diye sordu ve "Kıbrıslı Türklerin yoksullaşmanın yanında yoklaştığına" da vurgu yaptı. “Okul yetmez, hastane yetmez, trafik yetmez, alt yapı yetmez, hapishane de yetmez. Yeni hapishane daha kısa süre önce açıldı ama yetmez” diyen Erhürman, gelinen noktanın ortada olduğunu ama karşılarında ciddiyetsizliğin dibine vurmuş bir yapının olduğunu savundu. Eylemlilik sürecine sokakta devam edeceklerinin altını çizen Erhürman, gerekli takvimlendirmenin yapıldığını ifade etti. “Bu halkın bir var oluş sorunu var dediğimde endişelerini yaşıyorum. Biliyorum ki tek tek Kıbrıslı Türkler de yaşıyor” diye konuşan Erhürman, "ülke yönetilmiyor" ifadesini kullandı.