Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda, 6 milyar 298 milyon 900 bin TL’lik Polis Genel Müdürlüğü (PGM)  bütçesi ile  Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nın 600 milyon TL’lik bütçesi oy birliğiyle kabul edildi.

-Solyalı

PGM bütçesi görüşülürken söz alan CTP milletvekili Ürün Solyalı, PGM’nin görevlerinin sürekli arttığına işaret ederek, PGM’nin bütçesinin de personelinin de arttırılması gerektiğini söyledi.

Güvenlik anlamındaki tedirginliğin de PGM’nin güçlendirilmesiyle azalacağını kaydeden Solyalı, geçen yıl 30 bin, bu yıl 48 bin ceza davası açıldığını paylaşarak, bu iş yüküyle yüzde 70 kapasiteyle çalışan bir kurumun baş etmesinin neredeyse imkansız olduğunu belirtti.

Solyalı, PGM’nin bütçesinin niye düşürüldüğünün açıklanmadığını ancak kendisinin şikayetçi olduğunu belirterek “Bence polis de kendi parasının peşine düşmeli.” dedi.

Polisin insan hakları, istismar, genç suçlular alanlarında özel eğitimler alması gerektiğine işaret eden Solyalı, bunun yasal düzenlemesinin de yapılması gerektiğini söyledi.

Solyalı, polisin özlük haklarının derhal düzenlenmesi gerektiğini 3 yıldır yinelediklerini hatırlatarak, polisin bir sendikası olmadığını ancak haklarının koruyacağı bir düzenlemeye gereksinim olduğunu kaydetti.

"Yöneticilik anlamında PGM’nin itibarının birkaç yıldır azaldığını" iddia eden Solyalı, toplumun, ülkede hep konuşulan ve bu yıl patlayan (reçete, diploma) konularında gerekli açıklamayı yapan bir teşkilatı hak ettiğini söyledi. Solyalı, PGM’nin zanlılar arasında ayrım yapma gibi bir izlenim yarattığını da iddia etti.

Hükümetin trafikle ilgili ciddi bir eylem planına gitmesi konusunda PGM tarafından ikna edilebileceğini, 21 milyonluk radar alımı kaleminin, hibe olacağı söylenen radarlara ayrılmasını eleştiren Solyalı, çıkarılan aflarla ilgili de rakamlar üzerinden çeşitli sorular sordu.

Solyalı, vizesi biten ve yıllarca kaçak yaşayan kişilerin tek ekrandan görülmesinin bu kadar zor olmasına anlam veremediğini söyledi.

İnsan ticareti, kaçak işçiler gibi konularda da PGM’nin açıklamalarının akıl karıştırdığını, Cypruvex’te yaşananların buna çok güzel bir örnek olduğunu belirtti.

Solyalı, KKTC'nin uluslararası raporlarda insan ticaretiyle tanınır hale gelindiğini savunarak, PGM’nin bu konularda uzman kurumlardan eğitim alabileceğini ifade etti.

-Rogers

Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers, polisin de itfaiyenin de eksiklerinin herkes tarafından bilindiğini, personel alınırken yeni birimlerin oluşturulması ve bu konularda eğitim alınmasının da önemli olduğunu belirtti.

2019’da muhaceret tüzüğünün güncellenerek dünyaya uyumlu hale getirildiğini hatırlatarak, oturma izinleri süreciyle ilgili de bir dizi eleştiride bulunan Rogers, “Ev almış kişilere bir yıllık oturma hakkı verip 1 yıl sonra gidin diyebiliyoruz.” dedi. Rogers, uygulanan işlemlerde bir standart olmamasının çeşitli sorunlara neden olduğunu da vurgulayarak, çok basitçe çözümlenecek sorunların niye yıllarca yılan hikayesine dönmesine anlam veremediğini belirtti.

Muhacerette gerekçeleri belirtmeden yapılan uygulamalarla ilgili hak arayacak bir kurum olmamasını da eleştiren Rogers, insan ticaretiyle ilgili de üstü örtülen bir dizi olay bildiğini ancak bunların kayıtlara geçmediğini en azından kendi bildiği kadarıyla tek bir dava bile açılmadığını savundu.

Rogers, PGM’de insan kaçakçılığıyla ilgili bir birim oluşturulması için geçmişte yaptığı girişimleri de anlatarak, bu tür konuların konuşulmadan çözülemeyeceğini kaydetti.

-Talat

CTP Milletvekili Ongun Talat da, birçok konuda karşılarına çıkan kronik sorun nüfusu bilmemenin asayiş konusunda da temel problemi oluşturduğunu, PGM’nin ne kadar zor koşullarda görev yaptığının herkes tarafından bilindiğini söyledi.

Çok fazla sayıda polisin önüne başka bir fırsat çıktığında PGM’yi terk etmesinde teşkilat içindeki huzursuzluğun da etkisinin görüldüğünü savunan Talat, PGM’de alınan kararların sürekli mahkemelik olmasının da imaj zedelenmesine sebep olduğunu belirtti.

Talat, trafik memurlarının görevleri sırasında hayati tehlikelerle karşılaşmasının da önüne geçilmesi gerektiğini dile getirdi.

Yaşanan birçok sorunun kökeninde polisin sivil otoriteye bağlanamaması olduğunu, PGM’nin bu çağda sivile bağlı olmamasının kabul edilemez olduğunu yineledi. Talat, PGM'nin şeffaf olamaması ve halkla ilişki kuramamasının da sebebinin bu olduğunu söyledi.

Komitede Polis Genel  Müdürü Kasım Kuni, “Hastanede bebeklerle ilgili olayda biz bakana açıklama yapmayın demedik" derken bir saat sonra PGM’den "yanlış anlaşıldı" diyerek düzeltme yayımlandığını hatırlatan Talat, polisin gerektiği kadar şeffaf olamamasının sebep ve sonuçlarıyla ilgili çeşitli örnekler verdi.

Masumiyet karinesine uygunsuz davranışlara da örnek veren Talat, herkese eşit davranılmamasının toplumun güven duygusunu zedelendiğini belirtti.

Talat, gönüllü ifade kavramının da Anayasa'yla güvence altına alındığını ve gönüllü ifade verecek kişinin avukatının da yanında olmasıyla uygulanan bir süreç olduğunu hatırlatarak, bu konudaki spekülasyonlara örnek verdi.

-Şahiner

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, PGM’ye ayrılan bütçenin 4,62’ye düşürülmesinin bütçedeki tutarsızlığa kanıt olacağını, bu kadar zor şartlarda insan üstü gayretle çalışan bu kuruma yazık edildiğini savundu.

Şahiner, her konuda sıkı denetime ihtiyaç duyulan, ilkel yöntemlerle hizmet verilen bir ülkede bu bütçenin yetersizliğinin görülememesine anlam veremediğini söyledi.

Belli başlı sıkıntıların idari olarak alınacak tedbirlerle çözülebileceğine işaret eden Şahiner,  sorunların sadece maddi olarak değil idari kararlarla da çözülebileceğini belirtti.

İş yükü zaten ağır olan polislere kaynak azaltılmasının hem prestij hem de motivasyon kaybına sebep olduğunu savunan Şahiner, PGM’nin eksiklerine örnek verdi.

PGM’nin ardından Sivil Savunma Teşkilatı’nın bütçesi de oy birliğiyle geçirildi.

Genel Kurulda görüşmeler 5 milyar 400 milyon TL’lik Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı bütçesiyle devam ediyor.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 5 milyar 400 milyon TL’lik bütçesi Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda oy birliğiyle kabul edildi.

Beklenen ödeme yapıldı Beklenen ödeme yapıldı

-Barçın

Bütçe üzerine ilk sözü CTP Milletvekili Devrim Barçın aldı. Güvenlik kamu görevlilerinin haklarının ilerletilmesi için uzun süredir mücadele yürüttüklerini dile getiren Barçın, uzman askerlerin baremleriyle ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu söyledi.

47/10 yasayla ilgili düzenlemeler yapılırken, 2011 öncesi askerlerin sorunlarına yönelik çalışma yapılmadığını belirten Barçın, GKK’da çalışan vatandaşların yasamadan kaynaklı sorunlarını çözmenin vekillerin sorumluluğu olduğunu kaydetti.

2011 sonrası işçilere kıdem tazminatı verileceğine yönelik yargı kararına işaret eden Barçın, uzmanlıktan sivil işçiliğe geçenlerin ve uzman askerlerin kıdem tazminatı sorununun da çözülebileceğini söyledi.

GKK’da 100’den fazla sözleşmeli çalışan olduğunu dile getiren Barçın, kamuda sözleşmelilerin kademe ilerlemesi alabildiğini, GKK’da çalışanların da bunu alabilmesi gerektiğini dile getirdi. Barçın, bunun eşitler arası bir eşitsizlik olduğunu ifade etti.

UBP Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay’ın Komitede, Askerlik Yasası ile ilgili değişiklik yapılacağını söylediğini belirten Barçın, ödenemez duruma gelen bedelli askerlik konusunun çözülmesi gerektiğini kaydetti.

UBP Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay ise yerinden söz alarak, yasa tasarısının hazırlandığını, Hukuk Komitesi’ne gönderileceğini belirterek, “Yılbaşından sonra yasa Genel Kurul’a gelecek”. dedi.

Konuşmasına devam eden Barçın uzman askerlerin yaşadığı sorunların Komitede açık bir şekilde konuşulduğu ifade ederek, Maliye Bakanı Berova’nın sorunun çözüleceğini açıklamasını temenni etti.

-Yeşilırmak

UBP Milletvekili Emrah Yeşilırmak ise yerinden söz alarak, bu konuda Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nı ziyaret ettiklerini ifade ederek, uzman askerlerin sorunları konusunda hassas olduklarını, çözülmesi için defalarca görüştüklerini kaydetti.

-Canaltay

UBP Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay da yerinden söz alarak, Komiteye gelen Güvenlik Kamu Görevlileri Yasası’nda bazı tezatlıklar olduğunu gördüklerini ve geri gönderdiklerini ifade ederek, yasanın Maliye Bakanlığı ile istişare edilerek, düzenlendiğini anlattı. Canaltay, yasanın yılbaşından önce geçmemesi için bir sebep olmadığını söyledi.

-Barçın

CTP Milletvekili Devrim Barçın ise, yasaya ilişkin yapılan çalışmanın kendileriyle de paylaşılmasını istedi.

-Özuslu

CTP Milletvekili Sami Özuslu da yerinden söz alarak, hassasiyetten dolayı mutlu olduklarını belirterek, yılbaşından önce bu sorunun çözüleceğinin açıklanmasını talep etti.

-Solyalı

CTP Milletvekili Ürün Solyalı ise, zorunlu askerliğin son bulması talebini yineleyerek, başladı, zorunlu askerliğin, zorunlu göçü beraberinde getirdiğini ifade etti.

Zorunlu askerliği reddeden insanlar için yaratılmayan yasaların KKTC ve TC’yi AİHM’de mahkum ettiğini belirten Solyalı, bu konunun neden gündeme alınmadığını sordu.

Vicdani retçiler için alternatif hizmetin olması gerektiğini kaydeden Solyalı, Askeri Suç ve Cezalar Yasası konusunda da adım atılmasını beklediklerini dile getirdi.

Bedelli askerliğin bedelinin “can yakar” duruma geldiğini kaydeden Solyalı, Resmiye Eroğlu Canaltay’ın sunduğu reddedilen yasa önerisinin Komiteye gelmesini talep etti. Ürün Solyalı, yurt dışında yaşayan insanlar için de askerlik meselesinin çözülmesini istedi.

-Hasipoğlu

UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu ise, “Etrafımız tam bir ateş çemberi olmuş durumda.” diyerek, gelişmeleri takip ettiklerini söyledi.

Güney Kıbrıs’ın savunma bütçelerinde ciddi artış olduğunu kaydeden Hasipoğlu, savunma bütçesinin 588,4 Milyon euro olarak belirlendiğini ifade etti.

ABD’nin ilk kez Güney Kıbrıs askeri birliğini askeri eğitim programı içine aldığını belirten Oğuzhan Hasipoğlu, Rum Yönetimi lideri Hristodulidis’in attığı adımlara değindi.

“Biz bu gelişmelere duyarsız kalamayız.” diyen Hasipoğlu, Hristodudilis’in adayı, İngiliz, Amerikan, Fransız askeri birliklerine teslim ettiğini vurguladı. Oğuzhan Hasipoğlu, “Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi bizim kırmızı çizgimizdir.” dedi.

Hristodulidis’in adayı ateş topu haline çevirmek için adım attığını yineleyen Hasipoğlu, “Ne kadar silahlanırsa silahlansın, yanı başımızda Türkiye Cumhuriyeti olduğu müddetçe bunlar beyhude çabalardır.” dedi.

Oğuzhan Hasipoğlu, Rum tarafının “ben egemenim” zihniyetinde olduğunu belirterek, egemen eşitliğin bu nedenle önemli olduğunu vurguladı.

-Töre

UBP Milletvekili Zorlu Töre ise, “vicdani reddin” uygulanmasının mümkün olmadığını kaydederek, bedelli askerlikten yararlanaılbileceğini söyledi.

“Vicdan ret konusunu kaşımanın “tribünlere oynamaktan” başka bir şey olmadığını ifade eden Töre, “Keşke askersiz, silahsız bir dünya olsa, bütün dünyada barış olsa, maalesef öyle bir dünya yok.” diye konuştu.

Gazze’de yaşananlara dikkat çeken Zorlu Töre, “Bugün yaşananlar bize ibret olmalıdır.” dedi. Töre, GKK çalışanlarının özlük hakları konusunda yapılması gerekenlerin yapılacağına inanç belirtti.

“Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı bizim gözbebeğimizdir.” diyen Töre, Rumların zihniyetiyle, Kıbrıs’ta bir anlaşma beklentisi içerisine girilmesinin “hayalcilik” olduğunu belirtti.

“Kıbrıs Cumhuriyeti”nin gasp edildiğini dile getiren Töre, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde, Kıbrıslı Türk halkına uygulanan ambargoların dile getirilmediği eleştirisinde bulundu.

-Talat

CTP Milletvekili Ongun Talat ise, “Esas olan insandır.” diyerek, kutsal kavramların insanların özgürlüğünün önüne geçmemesi gerektiğini kaydetti. Devletin de, diğer kurumların da insan için olduğunu ifade eden Talat, bir gazetecinin yazısı nedeniyle ağır cezada yargılamanın eşiğinde olduğunu söyledi.

GKK’nın da bir kurum olduğunu dile getiren Talat, “Bu devirde böyle bir suç olmaz, GKK’nın manevi şahsiyeti gibi bir soyut ceza maddesi olamaz.” dedi. Bir gazetecinin yazısı nedeniyle ağır cezada yargılanmaması gerektiğini belirten Ongun Talat, ifade özgürlüğü ile ilgili içtihatların belirlendiğini söyledi.

“GKK, hangi anket yapılırsa, yapılsın en güvenilen kurumlar arasında değil mi? diye soran Talat, kurumun itibarını kaybetmesinin bu kadar basit olmadığını anlattı.

“Ali Kişmir’in yargılanmasıyla nasıl mesaj vermek istiyorsunuz insanlara?” diye soran Talat, GKK’nın itibarının tehdit altında olduğu bir durum olmadığını belirtti.

İnsanların ifade ettikleri yüzünden yargılanmasının “çağ dışı” olduğunu dile getiren Talat, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın bu süreci gözden geçirip, sonlandırması gerektiğini söyledi.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova ise, GKK’nın çevik, donanımlı, dosta “güven”, düşmana “korku” veren bir kurum olmasının ortak görüş olduğunu belirtti.

Askerlerin özlük hakları konusuna değinen Berova, geçen yıldan önce bu sorunlarla ilgili gündemin taraflarına iletildiğini ve bu konuda üç vekili görevlendirdiklerini dile getirdi. Ekibin pek çok kez GKK yetkilileriyle görüştüğünü ifade eden Berova, Maliye Bakanlığı’nda da çeşitli çalışmalar yapıldığını söyledi.

GKK’nın harcamalarının her zaman yanlarında olan anavatan Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edildiğini belirten Özdemir Berova, Barçın’ın okuduğu Komite tutanaklarının kelimesi kelimesine doğru olduğunu kaydetti.

Başbakan Ünal Üstel’in Türkiye’deki temaslarda bu konunun da gündeme geldiğini ifade eden Berova, bu konuda yarın bir toplantı yapılarak, son aşamaya geçileceğini açıkladı.

GKK’da çalışan personelin taleplerinin yerine getirilmesini arzu ettiklerini kaydeden Bakan Berova, Yasa Tasarısı'nın iyileştirilmesinde bir noktaya varacaklarını, muhalefete de bilgi vereceklerini söyledi. Berova, “GKK, bizim gözbebeğimizdir” dedi.

Bedelli askerlikle ilgili ücret belirlenmesinin hükümetin tasarrufunda olduğunu dile getiren Berova, bu tasarıyı da en kısa sürede Meclis’e sunacaklarını kaydetti.

Mükellef, yani zorunlu askerlik konusuna da değinen Berova, Anayasa’da askerliğin bir yurt ödevi olduğunu ve Kıbrıs’ta bir ateşkes sürecinde böyle bir konunun zamanlama açısından gündeme gelmesinin doğru olmadığı düşüncesini belirtti.

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali ise yerinden söz alarak, hiyerarşi, kıdem ve özlük haklarının ne zaman çözüleceğini sordu. Berova, hükümetin bu konuda hassasiyetinin mevcut olduğunu söyledi.

Meclis Genel Kurulu'nda Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı bütçesinin oy birliği ile  onaylanmasının ardından İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülmeye başlandı.