RUM BASINI

Hristodulidis üçlü görüşme konusunda Cumhurbaşkanı Tatar’a yanıt verdi

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile liderler arasında 13 Ağustos’ta New York’ta üçlü bir görüşme yapılmasına dair haberler ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in bu konudaki açıklamaları bugünkü Rum basınında geniş yer buldu.

Fileleftheros gazetesi, “Görüşme Konusunda Anlaşma Yok- Tatar BM Genel Sekreteri’nin 13 Ağustos’ta New York’ta Üçlü Bir Görüşme Yapılmasına Dair Ağız Yoklamasına Olumsuz Yanıt Verdi” başlıklarıyla yer verdiği haberinde, 13 Ağustos’ta New York’ta üçlü bir görüşme yapılması için anlaşmaya varılmasının imkânsız göründüğünü yazdı.

Hristodulidis’in BM’nin üçlü görüşmeyle ilgili ağız yoklaması yaptığına dair açıklamasının Cumhurbaşkanı Tatar’ın olumsuz tepkisine neden olduğunu ve Guterres’in şu an konuya bir çözüm bulması gerektiğini kaydeden gazete, elde ettiği bilgilere dayanarak, BM’nin bu ay içinde New York’ta üçlü bir görüşme gerçekleştirilmesi için tarafların ağzını yokladığını öne sürdü.

En azından Kıbrıs Rum tarafından öğrenildiği üzere Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis’in görüşme konusunda 11, 12 veya 13 Ağustos tarihleri konusunda düşüncesinin öğrenilmek istendiğini ve Hristodulidis’in başlangıçta 12 Ağustos’ta görüşmelerini istediğini kaydeden gazete, ancak BM Genel Sekreteri’nin bahse konu tarihte müsait olmadığını ve akabinde BM’nin görüşme tarihi olarak 13 Ağustos tarihinden söz ettiğini iletti.

Gazete, Fransa Cumhurbaşkanı’nın Olimpiyat Oyunlarının başlaması dolayısıyla verdiği resepsiyon çerçevesinde Paris’te yaptıkları görüşmede BM Genel Sekreteri Guterres’in Hristodulidis’e, ağustos ayı içerisinde üçlü görüşme yapılmasından söz ettiğini ve olumlu bir sonuç çıkacağına dair umudunu ifade ettiğini de öne sürdü.

Hristodulidis ile Guterres’in yaptığı görüşmeden, programı çok yoğun olduğundan BM Genel Sekreteri’nin liderlerle BM Genel Kurulu haftasında buluşmak istemediğinin ortaya çıktığını ileri süren gazete, BM Genel Sekreteri’nin iki liderle görüşmek için zamana sahip olmak istediğine işaret etti.

Gazete, konunun dün aldığı şekille birlikte Guterres’in adım atıp önümüzdeki hafta liderleri New York’a davet etmek veya eylüldeki iki görüşmeyle mi sınırlı kalacağı konusunda karar vermesi için “topun artık BM Genel Sekreteri’nin ayaklarında olduğunu” da vurguladı.

Hristodulidis’in geçen cumartesi akşamı “Maraş’la” ilgili yapılan etkinlikte açıklamalarda bulunduğunu anımsatan gazete, üçlü görüşme konusunda BM’nin ağız yokladığını ve kendisinin New York’a gitmeye hazır olduğunu söyleyen Hristodulidis’in, “Cumhurbaşkanı Tatar’a baskı yapıp bir şekilde Tatar’ı olumlu yanıt vermeye mecbur bırakmak istediği” iddiasında bulundu.

Haberde, verilecek yanıtlarla liderlerden hangisinin görüşmeye gitmeyi ve çıkmazın ortadan kaldırılmasını ele almayı istemediğinin ortaya çıkacağı da ileri sürüldü.

Haberinin devamında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın konuya yanıtının gecikmediğini ve Tatar’ın üçlü görüşmeyi reddettiği konusunda dün açıklamada bulunduğunu kaydeden gazete, Tatar’ın BM Genel Sekreteri’nden davet almadığını söylediğini de iletti.

-Hristodulidis

Gazeteye göre Cumhurbaşkanı Tatar’ın açıklamalarını yorumlayan Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis ise açıklamasında “kendisine iletilen şeylerin geçerli olması durumunda, Kıbrıs Türk liderinin itirazının öncelikle Kıbrıslı Türklere, fakat aynı zamanda hem uluslararası toplum ile BM Genel Sekreteri’ne hem de AB’ye yönelik bir saygısızlık işareti olduğunu” iddia etti.

“Guterres’in ve BM’nin bu görüşmenin olması istediğini” dile getiren Hristodulidis, “Ortaya koyduğu tezler konusunda eksikliğe sahip olduğu görülen kişi Sayın Tatar’dır ve kendisine iletilen şeyler bağlamında, Sayın Tatar’ın görüşmekten bile korktuğu görülüyor” dedi.

“Her halükârda göreceğiz” ifadesini kullanan Hristodulidis, üçlü görüşme konusunda zemin olup olmadığı konusundaki soruya yanıtında ise BM Genel Sekreteri’nin müzakerelerin yeniden başlaması yolunu açmayı hedefleyen bu görüşmenin gerçekleşmesi gerektiğine karar verdiğini sözlerine ekledi.

Alithia gazetesi ise “Tatar Davet Olmadığını Söylüyor” başlıklı manşet haberinde, Hristodulidis’in BM Genel Sekreteri’nin 13 Ağustos’la ilgili bir ağız yoklaması yaptığına atıfta bulunduğunu yazdı.

Gazeteye göre Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Tatar’a yanıt verdiği açıklamasında bir süredir gerek Paris’te bir araya geldiği ve bahse konu görüşmeyi ele aldıkları BM Genel Sekreteri’yle, gerek BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’le gerekse AB’yle çok spesifik şekilde konuştuklarını ve bunun geçen cumartesi akşamı açıkladığı üzere üçlü görüşme konusunda düşüncesinin ne olduğunun sorulması kararına yol açtığını öne sürdü.

Açıklamasında Cumhurbaşkanı Tatar’ın açıklamalarını okumadığını yineleyen Hristodulidis, “bunun öncelikle Kıbrıslı Türklere, aynı zamanda bizzat BM Genel Sekretei’ne yönelik saygısızlık teşkil ettiği” iddiasını yineledi.

Biz gazetecinin BM’den resmi bir davet gönderilmediği konusundaki sorusu üzerine ise Hristodulidis “Tabii ki bu bir ağız yoklamadır ve bu ağız yoklama resmi olarak, görüşmek için New York’ta bulunmamız için spesifik bir tarihe, 13 Ağustos tarihine işaret etmektedir. Ve bu sonuca ulaşmak için pek çok ön çalışma yapıldı” yanıtını verdi.

Bir “b planı olup olmadığı” sorusuna ise Hristodulidis kısaca şu yanıtı verdi;

“Devam edeceğiz. Bizim için Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğüne ilişkin ikinci bir plan yoktur. Durgunluktan yana olanlar Sayın Tatar ve Kıbrıs sorununda ilerleme olmamasını ve vatanın yeniden birleşmemesini isteyenlerdir. Bizim için vatanın yeniden birleşmesinin ötesinde bir b planı yoktur.”

Üçlü görüşme olmasa bile BM Genel Sekreteri’yle görüşmek için New York’a gidip gitmeyeceğine dair bir soruya karşılık ise Hristodulidis, “BM Genel Sekreteri’nin bunu gerekli görmesi halinde, Genel Sekreter’le görüşmek için yarın bile New York’a gitmesinin gerekmesi halinde bunu yapacağını” söyledi.

Paris’te BM Genel Sekreteri’yle fikir alışverişinde bulunma fırsatı bulduğunu ve planlı olan spesifik bir görüşmeden bahsettiklerini de ileri süren Hristodulidis, bunun haricinde atılacak bir sonraki adımları görmek için BM’yle temasta olacaklarını ve BM Genel Sekreteri’nin karar vermesi durumunda yarın bile New York’a gitmeye hazır olduğunu yineledi.