Meclis’te yaşadığımız rezaletler silsilesi artık yorum kaldırmayacak bir noktaya geldi.

Toplumun gündemiyle hiç alakası olmayan suni bir ‘seçim’ tartışması, içine ‘hukuk’ sosu bezenmiş bir çorbaya döndü resmen!

İşin aslı çok net aslında; iki taraf (UBP ve CTP) da geri adım atamıyor! Çünkü deyim yerindeyse değneğin iki ucu da b..klu!

İki parti için de konuyu ele alalım, başlayalım UBP’den.

Ünal Üstel’in kurultay zaferini hazmedemeyen bazı UBP’liler bu oyunu oynadı, hem de değme tiyatroculara taş çıkaracak bir performans ile.

“Partim” dedikleri UBP’yi yerle yeksan etmekle kalmadılar, parti başkanı Ünal Üstel’e verdikleri zarar ile aslında artık hükümetin bile tartışılık bir noktaya gelmesini sağladılar.

UBP bu noktadan geri adım atabilir mi; pek sanmam zira, tartışmaya açık bir seçim ile Ziya Öztürkler 15 turun sonunda seçildi. Yeni bir aday bir daha seçilir mi, belli değil!

Diyelim ki yeni  adayın seçeceği garanti, ama o zaman Öztürkler’in şahsındaki itibar kaybı? Zaten Faiz Sucuoğlu, Zorlu Töre ve Kutlu Evren’e yaşatılanlar ortada… Bir de Öztürkler mi?

Hükümet geri adım atamıyorsa, o zaman mecburen hır gürü göze alıp Meclisi çalıştırmak zorunda kalacak. İlk denemede olmadı, yeni bir deneme olur mu bilemem. Ama o adım atılamazsa geriye iki senaryo kalır ki UBP’liler için her iki senaryo da olumsuz!

Biri Ünal Üstel’in affını istemesi ve yeni bir başkan ve başbakan seçilmesidir ki, böylesi bir kibirli ortamda bunun bir çözüm getirebileceğini düşünenlerden değilim. Çünkü parti içerisinde artık belli ki ipler kopmuş durumdadır.

Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin bütçesi onaylandı Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin bütçesi onaylandı

İkinci ve en kötüsü erken seçimdir. Bu kararın bu zamanda alınması topluma kötülük anlamı taşır zira bütçe vs gibi elzem işler var!

Peki ya CTP açısından durum nedir?

Bana göre UBP’den çok da farklı bir ortamda değiller!.. CTP de iki olasılık arasında sıkışmış durumdadır. Eğer hükümet zorlayıp Meclis’i çalıştırırsa, CTP ya istifa etmek zorunda kalacak ya da ‘hukuksuz’ dediği meclis oturumlarına katılmak zorunda kalacaktır ki ikisi de CTP için bitiştir, yenilgidir, kayıptır.

Hukuksuz oturuma giremeyeceğine göre ne yapacak, kuliste  sigara mı içilecek? Bu durum bir süre sonra şimşekleri üzerlerine çekme anlamı taşır ki, Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken CTP’nin işine gelmez.

Meclis çalıştırılırsa daha büyük dert olur, zira o zaman da Halkın Partisi’nin kucağına düşen bir CTP ortaya çıkar. Bu da kendi açılarından hiç de isteyecekleri bir gelişme olmaz.

İşte bu iki açmazdan dolayı CTP geri adım atmaz, atamaz. Tüm gücüyle UBP’yi püskürtüp, Ziya Öztürkler’in istifasını sağlamaya çalışıyor.

Ne mi olur?

Bence şu anda bu sorunun yanıtını hiçbir siyasi figürümüz bilmiyor! Çünkü iki ucu b..lu bir değnek! İşin en kötü tarafı da sanırım bu!