Hep beraber yaşayarak görüyoruz ve söylüyoruz; “Ülke kötü yönetiliyor!”
Yolsuzluk iddiaları neredeyse her kurum, her yönetici için ayyuka çıktı!..
Bu yaşananlar ülkede ciddi bir öfke birikimine neden oluyor… Net! O zaman bir şeyler yapmak lazım, buna seyirci kalmak işleri daha da içinden çıkılmaz bir noktaya taşıyacaktır.
Toplumu sarsan son örnek oldukça önemli, ilaç vurgunu konusundan bahsediyorum… Bir grup hekim ve eczacının çevirdiği dolaplar ile devlet ciddi anlamda zarar ettirildi.. Benzer iddialar KIB-TEK için de ortaya kondu, hatta yargıya taşınan olaylar oldu..
Küçük olaylarla ilgili sonuçlar alınıyor ama büyük vurgunlarla ilgili süreçler nedense bir türlü ilerleyip sonuca ulaşamıyor!
Bu konuda çokça örnek var… Yolsuzluktan bir memur ya da bir müdür yargılanabiliyor, hüküm giyebiliyor ama toplumda çokça konuşulan rüşvet, vurgun iddialarında sonucu göremiyoruz! Belki de iddialar gerçekleri yansıtmıyor da olabilir ama olumlu ya da olumsuz bir sonuç ortaya konmadığı sürece toplum iddialara inanır! Vatandaş, mide bulandıran iddialar ile ilgili sonuç görmek istiyor.. Adalet mekanizmasının çalıştığını hissetmek istiyor!..
Çünkü marketten bir tavuk çalanın mahkemeye çıkarıldığı ve ceza aldığı bu coğrafyada, milyonlarca TL’lik vurgun yaptığı iddia edilen kişiler bir türlü ceza almıyor!..
İşte bu adaleti öldüren duygudur.. Sadece adaleti değil, bu duygu devlete inancın kökene kezzap suyu döktüren duygudur aynı zamanda!.. Vatandaşın bu duygudan arınması için ülkede deyim yerindeyse ‘Temiz Eller Operasyonu’ yapmak şarttır..
İçerisinde siyasetçisinin de, bürokratının da, iş insanının da, memurunun da… Her kimse ortaya çıkarılıp hüküm giydiğinin görüleceği süreçler yaşanmalıdır…
İlaç skandalı şu anda sıcak bir örnektir.. İlgili Bakan Sadık Gardiyanoğlu, konuyu polise taşımasının ardından çok net bir mesaj verdi: “Bu iş nereye kadar uzanırsa uzansın ve kimin başı yanacaksa yansın sonuna kadar takipçisi olacağımdan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
İşte görmek istediğimiz tavır budur… Takipçisi olacağız elbet…
Somut olarak mahkemelere sirayet eden bu tip konuların hızlı bir şekilde karara bağlanması ve kimin ihmali varsa meslekten men başta olmak üzere aldığı ağır cezaları toplumun görüp duyması elzemdir..
Yoksa bu kokuşmuş düzen, hiç kimsenin memnun olmadığı bu çürümüşlük devam eder gider..
Özetle diyeceğim o dur ki; yeni ve beyaz bir sayfa açmak istiyorsak eğer, bu ilaç vurgunu bir başlangıç olabilir… Bu kötü olay bir fırsata dönüşebilir…
Zira alınacak ağır cezalar başkalarının da bu tip işlere yeltenmesinin önüne geçebilecek bir unsur yaratabilir!
Devlet içerisindeki birçok noktada ‘yolsuzluk’ ile ilgili çok ciddi iddialar vardır.. Bunların üzerine gidecek özel araştırma ekipleri kurulması şarttır…
Finanstan, emlaka, elektrikten, telefona, akıllara gelecek her birimden kötü kokular yükseliyor..
Bu kokuların üzerine gidip kökten işi bitirecek bu tip ekiplerin kurulup adımların atılması durumunda vatandaşın devlete olan güveni de yerine gelecektir.. Zaten alınacak olan cezalar görünür olursa, bu tip işlere yeltenenler de o cesareti bulamayacaktır!
Böyle bir girişime siyasal olarak önderlik eden kişi de elbette günü geldiğinde bunun siyaseten karşılığını alacaktır diye düşünüyorum.
Bu ülkenin artık adil ve doğru yönetime ihtiyacı vardır.. İşte fırsat, ilaçtan başlayıp bunu birçok noktaya sirayet ettirelim ve toplumda yok olup giden adalet duygusunu yeniden yeşertelim..
İlaç vurgunu bir başlangıç olsun
Aytuğ Türkkan
Yorumlar