Bolu’daki Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel’de yaşanan yangın felaketine ilişkin soruşturmada şu ana kadar 9 şüpheli tutuklandı.
Nöbetçi hakimliğe sevk edilen otel müdürü Zeki Yılmaz, otelin muhasebe müdürü Kadir Özdemir, aşçı Faysal Yaver, elektrikçi Hüseyin Özer ve mutfak çalışanları Yusuf Karahanlı, Fidan Kurç ile Mehmet Gündüz tutuklandı.
İşletme sahibi Halit Ergül ve şirketin genel müdür Emir Aras’la birlikte dosya kapsamında tutuklananların sayısı 9’a yükseldi.
İLK İFADELER ORTAYA ÇIKMAYA BAŞLADI
Tutuklanan şüphelilerin ifadeleri ise ortaya çıkmaya başladı.
Cezaevine konulan otelin elektrikçisi Hüseyin Özer, ifadesinde hiçbir sorumluluğu olmadığını söyledi.
Özer, olay saatinde otelde olmadığını ancak çalışma arkadaşlarının kendisini arayarak restoranda yangın çıktığını, kendisinin sorumlu olmadığını söyledi.
“HİÇBİR BİLGİM YOK”
Elektrikçi Özer, yangın alarm ve yangın koruma sistemi ile alakalı hiçbir teknik bilgisinin olmadığını ifade etti.
Otelin yangın sistemlerini dışarıdan taşeron firma üstlendiğini söyleyen Özer, şunları anlattı:
“Meydana gelen bu olay ile ilgili olarak neden ifade verdiğimi bilmiyorum.
Benim olay ile hiçbir alakam yoktur. Olay esnasında görevli değildim ayrıca yukarıda da belirttiğim gibi olay esnasında Bolu merkezdeydim.
Ben sadece elektrikçiyim, benim teknik müdürüm Tahsin P. elektrik alanında yetkilidir. Ben sadece verilen görevleri yerine getiririm.
Olay ile ilgili olarak hiçbir suçum yoktur. Üzerime atılı olan suçlamaları kabul etmiyorum.”
“OTELİN İÇİNDE İKİ MERDİVEN VAR AMA YANGIN MERDİVENİ Mİ BİLMİYORUM”
Elektrikçi Özer, tesis içinde iki adet merdiven olduğunu ancak bu merdivenlerin yangın merdiveni olup olmadığını bilmediğini anlattı.
Özer, “Otelimizde yangın dedektörleri bulunmaktadır ancak olay esnasında ben olay yerinde olmadığım için alarm sisteminin çalışıp çalışmadığını bilmiyorum.” diye konuştu.
Yangından önce 21.30’da otelden çıkış yapıp eve gittiğini söyleyen Özer, şöyle devam etti:
“Otelde barmen olarak çalışan Hüseyin isimli şahıs beni arayarak, ‘Otelde restoranda yangın çıktı’ dedi.
Ben de kendisine otelde olmadığımı, diğer elektrikçi arkadaşları aramasını ve benim de yönlendireceğimi söyledim.
Daha sonra otelde olan Murat D. isimli ekip arkadaşımı arayarak otelde yangın çıktığını, acil müdahale etmeleri gerektiğini söyledim.”
“03.50’DE OTELE DOĞRU YOLA ÇIKTIK”
Yine ekip arkadaşı Bahadır Ö.’nün de kendisini aradığını ve yangından bahsettiğini dile getiren Hüseyin Özer, şunları anlattı:
“Ben de hemen bilgi işlem sorumlusu olan Altan T.’yi arayarak onunla birlikte saat 03.50 sıralarında otele gitmek maksadıyla yola çıktık.
Aynı gün saat 04.30 sıralarında olay yenine ulaştık.
Ben olay yerine gittiğimde otelin komple yandığını gördüm. İnsanlar kendi çabalarıyla merdivenden indirilmeye çalışılıyordu.
Ben de dumandan etkilendiğim için içeriye giremedim, dışarıda arkadaşlarıma yardım ettim. Yangının nereden çıktığını bilmiyorum ancak öğrendiğim kadarıyla restoran kısmında çıktığını duydum.
Restoran bölümünde kimin çalıştığını da bilmiyorum. Daha önce otelde hiç yangın çıkmadı. Yangın alarm ve yangın koruma sistemi ile alakalı hiçbir teknik bilgim yoktur.”
Özer ifadesinde otelin yangın sistemlerini taşeron firma tarafından kurulduğunu da anlattı.
“MÜVEKKİLİM DENETİM YÜKÜMLÜSÜ DEĞİL”
Özer’in avukatı ise müvekkilinin elektronikçi değil, elektrikçi olduğunu belirterek, yalnızca basit tesisat işlerini yaptığını anlattı.
“Bu aile şirketinde bu işleri yapan toplamda 8 kişi vardır. Müvekkilim bu çalışanların arasında hiyerarşik sıralamada en alt basamakta yer almaktadır.” diyen avukat şöyle devam etti:
“Belki mutfakta ocaktan, belki de doğal gaz kaynaklı yangın çıkmıştır. Müvekkil elektronik aksamdan, yangın sensörlerinden dahi sorumlu değilken bu kadar çalışanın arasından müvekkil ifadeye çağrılmıştır.
Müvekkilin burada ifade vermesinin nedeni müdürünün ‘komutana ifade ver’ diye yönlendirmesidir. Konuyla yakından uzaktan bir alakası yoktur. Müvekkilin vardiyasında olan bir olay değildir.
Gece vakti olay yerinde anlık tepki verebilecek bir gece bekçisi dahi yoktur. Yangın merdivenleri dahi olmayan bir otelin asgari ücrete yakın bir maaş alan müdürlerinin talimatları dışında bir şey yapmayan, elektrikten kaynaklı olup olmadığı dahi belli olmayan bir yangından dolayı müvekkilim sorumlu tutulmamalıdır.
Müvekkilim hacca, umreye dahi yurt dışına çıkmamıştır. Şehir dışına 3-4 yılda bir ancak Ankara’ya aile ziyaretine gitmiştir. Tek mal varlığı oturduğu evi ve bindiği arabasıdır. Bu sebeple kaçma şüphesi yoktur.”