KKTC

KKTC, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 4. Ekoturizm Uzmanlar Grubu Toplantısı'na ev sahipliği yapıyor

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) ev sahipliğinde düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) “4. Ekoturizm Uzmanlar Grubu Toplantısı" Girne’de yapılıyor.

Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı ile Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı’nın ortak organizasyonunda ve Dışişleri Bakanlığı’nın koordinasyonunda düzenlenen toplantıya, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na üye ve gözlemci ülkelerin temsilcileri katılıyor.

Girne Accapulco Otel’de yer alan ve iki gün sürecek toplantı, bu sabah Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşmalarıyla başladı.

Açılış konuşmalarını sırasıyla Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Ergül Tazeoğlu, Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Turizm Tanıtma ve Pazarlama Dairesi Müdürü Mine Emiroğlu ve EİT Turizm Direktörlüğü-Program Görevlisi Hasan Tufan yaptı.

Katılımcı ülkeler, toplantıda, kendi ülkelerindeki ekoturizm uygulamalarıyla ilgili bilgi verdi ve karşılıklı görüş alışverişinde bulundu.

Katılımcılar için yarın bir de saha ziyareti planlanıyor.

 - Tazeoğlu

Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Ergül Tazeoğlu, konuşmasına, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Kadir Çokçetin’in katılması gereken çok acil toplantı nedeniyle bu toplantıya katılamadığını aktararak başladı.

Tazeoğlu, “Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın değerli 10 üye ülkesi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin gözlemci üye olarak ekoturizm faaliyetlerine katılmasıyla birlikte bu çalışmaları yürütüyoruz.” diye konuştu.

Ülkesinin gerek coğrafi konumu, gerek bioçeşitlilik, gerekse ekoturizm kapsamında edindiği bilgi, tecrübe ve deneyimlerini paylaşmak üzere ekiplerinin burada olduğunu kaydeden Tazeoğlu, ülkelerin deneyim ve kazanımlarından faydalanmak üzere de bu toplantıda yer aldıklarını aktardı.

“4. Ekoturizm Uzmanlar Grubu Toplantısı”nın KKTC’de yapılmasının kendileri için ayrı bir önem taşıdığını kaydeden Tazeoğlu, “Ortak amacımız olarak ekoturizm pazarında, özellikle EİT ülkeleri olarak payımızın arttırılmasına yönelik ortak hedefimiz olmalı ve bu yönde çaba sarf etmeliyiz. Bu toplantılarda, bu hedeflere ulaşmamıza vesile olduğu inancındayız" dedi.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü olarak 671 alanda yönetim planları yaptıklarını ve yönettiklerini belirten Tazeoğlu, yönetim planları arasında ekoturizmin faaliyet alanlarından biri olduğunu söyledi.

 - Emiroğlu

 Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Turizm Tanıtma ve Pazarlama Dairesi Müdürü Mine Emiroğlu da, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde eko ve agro turizmin hem bölgenin doğal güzelliklerini, hem de kültürel mirasını koruyarak sürdürülebilir bir turizm modeli sunan bir yaklaşımı temsil ettiğini belirtti.

“Bu turizm türü, çevre dostu uygulamalarla yerel halkın ekonomisine katkı sağlamayı ve turistlere doğayla iç içe bir deneyim sunmayı hedefler.” diyen Emiroğlu, eko ve agro turizminin temel özelliklerine değindi.

KKTC’nin Akdeniz iklimine özgü doğal güzellikleri, zengin flora ve faunasıyla dikkat çektiğini belirten Emiroğlu, Beşparmak Dağları, Karpaz Yarımadası ve özel koruma altındaki doğa alanların bu turizm türü için ideal yerler olduğunu belirtti.

Emiroğlu, “Agro turizm, ziyaretçilere yerel halkın yaşam tarzını deneyimleme fırsatı sunar. Geleneksel köy evlerinde konaklama, Kıbrıs mutfağına özgü yemeklerin yapımı ve yerel el sanatlarının tanıtımı gibi etkinliklerle kültürel değerler yaşatılır.” ifadelerine yer verdi.

“KKTC’nin bereketli toprakları, zeytin, üzüm, keçiboynuzu ve narenciye üretimiyle ünlüdür.” diyen Emiroğlu, agro turizmin turistlere bu ürünlerin üretim süreçlerine katılma ve doğrudan taze ürün tüketme fırsatı sağladığını kaydetti.

Eko ve agro turizmin kırsal bölgelerdeki yerel ekonomiyi canlandırdığını ifade eden Emiroğlu, “Küçük işletmeler, organik ürün üreticileri ve aile işletmeleri, bu süreçten doğrudan fayda sağlar.” ifadelerine yer verdi.

Emiroğlu, şöyle devam etti:

“Karpaz Yarımadası, yaban hayatı, bakir plajları ve köy yaşamıyla eko turizmin merkezi konumundadır. Ayrıca yerel festivaller ve doğa yürüyüşleri de turistlerin ilgisini çekiyor. Lefke, organik tarım faaliyetleri, narenciye bahçeleri ve tarihi dokusuyla agro turizmin cazip noktalarından biridir. Girne çevresi, dağ köyleri, geleneksel konaklama seçenekleri ve doğa sporları olanaklarıyla öne çıkıyor"

Eko ve agro turizmde yapılabilecek etkinliklere değinen Emiroğlu, “Doğa yürüyüşleri ve bisiklet turları,

geleneksel yemek atölyeleri ve tadım etkinlikleri; zeytin hasadı, şarap yapımı veya arıcılık deneyimleri, tarihi köylerin ve kültürel miras alanlarının gezilmesi, kuş gözlemi ve fotoğrafçılık.” ifadelerini kulandı.

Eko ve agro turizmin KKTC’deki potansiyelinin, hem doğal çevrenin korunması, hem de kırsal kalkınmanın sağlanması açısından oldukça büyük olduğunu belirten Emiroğlu, bu potansiyelin tam anlamıyla hayata geçebilmesi için “eğitim ve farkındalık projeleri, altyapı yatırımları, yerel ve uluslararası tanıtım çalışmalarının” önem taşıdığını vurguladı.

KKTC’de eko ve agro turizmin, çevre bilincine sahip turistler ve otantik deneyim arayan gezginler için ideal bir seçenek olmayı sürdürdüğünü kaydeden Emiroğlu, “Bu turizm yaklaşımı, doğal ve kültürel değerleri koruyarak bölgeye uzun vadeli fayda sağlamayı hedeflemektedir.” dedi.

 - Tufan

 EİT Turizm Direktörlüğü-Program Görevlisi Hasan Tufan da “Bugünkü toplantımız, üye devletler olarak ortak değerlerimiz ve hedeflerimizle örtüşen sürdürülebilir turizm uygulamalarını teşvik etme yönündeki kolektif kararlılığımızın bir kanıtıdır.” diye konuştu.

Tufan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı bayrağı altında bir araya gelirken, tüm sektörlerde sürdürülebilir kalkınmaya yönelik ortak önceliklerini özetleyen, turizmi en önemli sütunlardan biri olarak gören ve kapsamlı bir yol haritası olan EİT Vizyon 2025’in kendilerine rehberlik ettiğini kaydetti.

Hasan Tufan “Bugün ekoturizme odaklanmamız, bu hayati alandaki ortak hedeflerimizi ilerletmek için sahip olduğumuz eşsiz fırsata örnek teşkil etmektedir. EİT, üye devletlerimizin turizm sektörlerini güçlendirme konusunda kararlıdır" dedi.

Turizm iş birliğini teşvik etmek ve farklı destinasyonları sergilemek üzere tasarlanan bazı önemli girişimleri vurgulamak istediğini kaydeden Tufan, en önemli girişimlerinden biri olan EİT Turizm Başkentleri programının üye ülkelerin benzersiz özelliklerinin ön plana çıkarılmasında çok önemli bir rol oynadığına dikkat çekti.

Turizm iş birliğini geliştirme çabaları çerçevesinde, EİT Turizm internet sayfasını açmış olmaktan da heyecan duyduklarını ifade eden Tufan,  “Bu çevrim içi platform, üye ülkelerimizdeki önemli cazibe merkezlerini sergileyen ve ortak turizm girişimlerimiz hakkında kapsamlı bilgi sağlayan hayati bir kaynak olarak hizmet verecektir.” dedi.

Ekoturizmin çevreyi koruma ile ekonomik refahı uyumlaştıran hayati bir bağlantı noktası olarak hizmet verdiğini belirten Tufan, bu dinamik sektörün sadece zengin doğal ve kültürel mirası korumakla kalmadığını, aynı zamanda toplumlar için sürdürülebilir geçim kaynaklarını da teşvik ettiğini kaydetti.

Tufan, şöyle devam etti:

“Turizm olanaklarımızı çeşitlendirerek hem dirençli, hem de kapsayıcı olabilen sağlam ekonomiler inşa edebiliriz. Bu hedeflere ulaşmak için çok taraflı iş birliğinin gücünden yararlanmalıyız. İş birliği ve bilgi alışverişi yoluyla, doğal peyzajlarımızı ve kültürel hazinelerimizi koruyan yenilikçi ekoturizm uygulamaları oluşturabiliriz. Ekoturizmin büyümesini dikkatli bir şekilde yönetmek, ekosistemlerimizin ve kültürel alanlarımızın 'aşırı turizmin' baskılarından etkilenmemesini sağlamak çok önemlidir.”

Bugünkü toplantının bu ideallere olan kolektif bağlılığın bir kanıtı olduğunu dile getiren Tufan, “Her birinizi açık ve iş birliğine dayalı tartışmalara katılmaya, değerli görüş ve deneyimlerinizi paylaşmaya ve tüm üye devletler için sürdürülebilir ve müreffeh bir gelecek sağlamak üzere 2025 vizyonumuzla uyumlu sağlam bir ekoturizm çerçevesi için birlikte çalışmaya teşvik ediyorum.” dedi.

 - KKTC, çok sayıda etkinliğe ev sahipliği yaptı

KKTC, toplantılarına 1992 yılından bu yana aktif olarak katıldığı EİT'ye 2012 yılında gözlemci üye oldu.

KKTC, geçen yıllarda aralarında “Turizm”, “Atık Su İdaresi ve Arıtma Teknolojisi”, “Hava ve Su Kirliliği Kontrolü” çalıştayları ve “EİT 1. Üniversite Spor Oyunları” gibi çok sayıda etkinliğe ev sahipliği yaptı