Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz bölgesine yönelik kapsamlı çözüm arayışlarının yanı sıra, “Çözüm İçin Çözümden Önce İşbirliği” adını verdiği yeni bir sürecin gerekliliğine dikkat çekti. Özersay, yıllardır dile getirdikleri bu yaklaşımın, son dönemde Orta Doğu‘da yaşanan gelişmeler ile de doğrulandığını vurgulayarak çözümden önce tarafların tanıma tanımama ve egemenlik konularını tam olarak çözümlemeden de işbirliği yapabileceği alanlar oluşturmasını hedeflediğini vurguladı.
Özersay, Türkiye ile Yunanistan arasındaki işbirliği adımları ve Orta Doğu’da İbrahim Anlaşmaları kapsamında normalleşme sürecinin, bölgesel sorunların çözümü için önemli örnekler sunduğunu belirtti. Bu anlayışla Doğu Akdeniz’de ve Kıbrıs’ta işbirliğinin artırılmasının mümkün olduğunu söyledi.
“İBRAHİM ANLAŞMALARI, DOĞU AKDENİZ’E ÖRNEK OLABİLİR”
Özersay, Trump döneminde başlayan ve ülkeler arasında egemenlik sorunlarına rağmen ilişkilerin normalleşmesini hedefleyen İbrahim Anlaşmalarına atıfta bulunarak, bu modelin Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de uygulanabilir olduğunu ifade etti. Son dönemde Orta Doğu’da sağlanan ateşkesin ardından Trump’ın bu anlaşmaların genişletilmesine vurgu yapmasını önemli bir gelişme olarak nitelendiren Özersay, bunun kendi öngörülerinin ne kadar gerçekçi olduğunu gösterdiğini belirtti.
Özersay, dün sabah Kanal T’de Nazar Eriskin, bugün ise Sim TV’de Serhat İncirli ile yaptığı canlı yayınlarda da bu konuyu detaylıca değerlendirdi. Bölgedeki gelişmelerin doğru okunması ve buna uygun yaratıcı fikirlerin üretilmesi durumunda, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de olumlu ilerlemeler sağlanabileceğini vurguladı.
“MAKRO ÇÖZÜMLER İÇİN MİKRO İŞBİRLİKLERİ ŞART”
Özersay açıklamasında, işbirliğinin çözümün önünü açabileceğine dikkat çeken Özersay, “Küresel ve bölgesel düzeydeki gelişmeleri doğru okuyabilirsek, coğrafyamız daha iyi bir noktaya gelebilir. Egemenlik sorunları devam etse bile işbirliği mekanizmaları kurulabilir” ifadelerini kullandı.