KKTC

Özuslu: Kıbrıs Türk medyası haksız rekabet yüzünden perişan

CTP Milletvekili Sami Özuslu, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı bütçesiyle ilgili konuşmasında, serbest rekabetin kuralsız olmadığını ifade ederek, konunun medya boyutuna değindi.

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın 419 milyon 967 bin TL’lik bütçesi Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülüyor. 

Kıbrıs Türk medyasının çok ihmal edildiğini ve çok kötü durumda olduğunu kaydeden Özuslu, bazı yayın kuruluşlarının, büyük holdinglerin alt kuruluşları haline geldiğini söyledi. Özuslu, “Bile bile Kıbrıs Türk medyası kurda kuşa yem edildi. Ayakta kalanların da hali gerçekten perişandır” dedi.

Medyanın bir toplumun belleği olduğunu belirten Özuslu, bunu korumanın devletlerin, hükümetlerin sorumluluğunda olduğunu kaydetti. Özuslu, Rekabet Kurulu ve ekonomiyle ilgili diğer enstrümanları kullanarak, bu konuya bakılması gerektiğini ifade etti.

Güncel verilere göre, en büyük ticaretin Türkiye ile yapıldığını işaret eden Sami Özuslu, “Biz bu ürünlerin tanıtımını, reklamını maalesef Türkiye medyasından, televizyonlarından, dijital platformlarından görüyoruz. Kıbrıs Türk medyasına yaşatılan bu haksız rekabet sadece medyanın yaşadığı bir haksız rekabet değildir” diye konuştu.

Türkiye medyasının devasa bir okyanus gibi olduğunu ifade eden Özuslu, “Bizim toplam ihracatımız 4.7 milyar TL, Türkiye medyasının reklam piyasası 200 milyar TL civarındadır” dedi. Özuslu, bu konunun Türkiye Cumhuriyeti ile konuşulabileceğini söyledi.

Özuslu, Kıbrıs Türk medyasına harcanmak koşuluyla yerli sanayi, tarım ürünlerine, firma veya kooperatiflere tanıtım ve reklam desteği sağlanmasını talep ederek, bu konuda çalışma yapılması çağrısında bulundu.

Hem Türk firmalarının daha fazla buraya reklam kaynağı ayırması hem de reklam desteğinin sağlanmasının son derece önemli olacağını ifade eden Özuslu, bu konuda her türlü katkıyı vermeye hazır olduklarını kaydetti.

-Şahali: "Kayıt dışılıkla mücadele tüm zamanların birincil eylem planı olmalıdır"

Bütçe üzerine söz alan CTP Milletvekili Erkut Şahali “Kabinenin en ihtişamlı bakanının en küçük bakanlığı” diyerek sözlerine başladı.

Hükümetin bu bakanlıktan beklentisinin düşük olsa da kendi beklentilerinin yüksek olduğunu söyleyen Şahali, kayıt dışılıkla mücadele için ithal ürünlerin ülkeye girdikten sonraki sürecinin de kontrol altına alınması gerektiğini söyledi.

“Kayıt dışılıkla mücadele polisiye değil halihazırda kayıt altına alınanın takibini yapmaktır” diyen Şahali, Bakan Amcaoğlu’nu elindeki yetkilere rağmen gerekli adımları atmamakla suçladı.

Ülkedeki dar ve sabit gelirlilerin bile enflasyon nedeniyle “aman maaşım artmasın” diyecek duruma geldiğini kaydeden Şahali, geçen yıl Kıbrıslı Rumlar Kuzey Kıbrıs’ta alışveriş yaparken, bugün Kıbrıslı Türklerin Güney Kıbrıs’ta alışveriş yapar hale geldiğini anlattı.

“Kayıt dışılıkla mücadele tüm zamanların birincil eylem planı olmalıdır” diyen Şahali, mevcut durumun tüm ülkenin sorunu haline geldiğini dile getirdi.

Şu anda “Zengin insanların yaşadığı fakir bir ülke görüntüsü” oluştuğunu belirten Şahali, "Bu fakir devlet çocuklarına sınıf inşa edemediği için çocuklarını barakadan sınıflarda eğitime mahkûm etmiştir" diye konuştu.

Ürünlerdeki maliyetler konusuna da değinen Şahali, ülkedeki yurttaşın alım gücünü korumak adına gerekli çalışmaların yapılması gerektiğine dikkat çekerek, “Topyekûn bir seferberlik yapılması lazım. Bir odak belirleyerek çalışma yapılması gerekir” dedi.

Pahalılıkla mücadele eden ülkelerden örnekler veren Şahali, tüketicinin alım gücünü harekete geçirerek enflasyonun düşürülmesi amacıyla yapılan çalışmaları ve KDV gelirleri ile yapılan düzenlemeleri anlattı.

Erkut Şahali, ülkede isteyenin istediği ürüne istediği fiyatı koyduğuna dikkat çekerek, sadece ürünler bazından değil hizmetler bazında da düzenlemeler yapılması gerektiğini kaydetti.

CTP Milletvekili Şahali, bütçedeki açığın çıkmaması için vergi toplanması gerektiğini dile getirerek, hükümetin alım gücünün artırılması için başlattığı uygulamanın sonucunda maaş ve ücretlerdeki artışın ardından piyasanın da pahalılaştığını ve yine insanların alım gücünün düştüğünü söyledi.

Ülkede istikrarlı bir para biriminin kabul edilerek yürürlüğe konulması gerektiğini söylediklerine dikkat çeken Şahali, ekonominin para birimi olarak bir istikrara bağlanması gerektiği söylemlerini sürekli tekrarladıklarını belirtti.

Şahali, istikrarlı muhasebe birimi ile ilgili CTP’nin ortaya koyduğu detaylara değinerek, Bakan’ın ne yapıp bütçedeki açığı kapatacağını sordu.

-Amcaoğlu yerinden söz aldı

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu yerinden söz alarak, fiyatlarda yansıması olan mal gruplarının neler olduğunu ve yansımalarına bakıldığını dile getirerek, tüm paydaşlarla yapılan toplantılarla diğer sektörleri de takip edilebileceklerini kaydetti.

Her işletmenin etiket ile kontrol edilerek satışların da devlet tarafından takip edebileceğini dile getiren Amcaoğlu, piyasadaki diğer ürünlerin de kontrol edilmesi için çalışmaların başlanacağını belirtti.

Konuşmasını sürdüren Şahali, ithalatla oluşan hacmin mutlaka izlenmesi gerektiğine dikkat çekerek, 2025 yılında bakanlığın insan kaynağı açığını kapatmak ve kadrolarını doldurma planı olup olmadığını sordu.

Amcaoğlu da, kadroların yerlerinin doldurulması talebinde bulunduklarını kaydetti.

Ticaret Dairesi’nin teşkilat yasasının güncellenip güncellenmeyeceğini soran Şahali, bu dairede 10 kişi çalıştığını söyleyerek, o yetkiyi kullanacak bu kişilerin üstün yetkili olduğunu kaydetti ve fiyat ve kalite kontrol yetkisine sahip sadece 2 kişi bulunduğunu söyledi.

Şahali, insan kaynağından yoksun bir bakanlıktan olağanüstü bir performans beklenmediğini dile getirerek, Bakanlığın bilgi işlem kadrosunda kimsenin olmamasını eleştirdi.

Komiteye gelecek bir yasa değişikliğine kedilerinin hazır olduğunu söyleyen Şahali, Bakanlığın piyasanın şefi olması gerektiğini ve bakanlık yönetiminin de ekip işi olduğunu vurguladı.

-Besim

CTP Milletvekili Filiz Besim söz alarak, Bakanlığın adının çok büyük ama kendisinin çok küçük bir bakanlık olduğunu belirtti.

Meclis’ten birçok yasa geçirildiğini dile getiren Besim, önemli olanın yasa geçirmek değil uygulamaya konması olduğunu kaydetti.

Yasaların uygulanmamasından yürütmenin sorumlu olduğunu söyleyen Besim, birçok yasanın geçirildiğini fakat eksik düzenlemelerden dolayı yasaların uygulanmadığını, bundan dolayı da gerekli kadroların açılmadığını belirtti.

Besim, insan ticareti ve insan kaçakçılığıyla mücadele için yasa tasarısının 4 yıl önce geçtiğini hatırlatarak bu konuda kaç dosya olduğunu sordu. Besim, uyuşturucu testi konusundaki yasanın da çıktığını fakat halen uygulanmadığını kaydetti.

Şehirlerarası yolların aydınlatılmasında yaşanan sorunlara da değinen Besim, yaklaşık iki sene önce geçen yasayı Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın okuyup anlamadığını ve yasanın ortada kaldığını söyledi.

Filiz Besim, yasaları okumak, anlamak ve uygulamakla ilgili hükümetin sıkıntısı olduğunu, 2023 yılında Hal Yasası'nın da geçtiğini ve bu yasanın insan sağlığıyla ilgili önemli bir yasa olduğunu vurgulayarak, bir buçuk yıldır yasanın tüzüklerinin hazırlanmamasından dolayı yasanın halen uygulanamadığını kaydetti.

Hal Yasası'nın önemini anlatan Besim, bu yasanın hemen uygulanması gerektiğini vurguladı.

Besim, gıda ürünlerindeki pahalılığa da değinerek, dar gelirli insanların yaşadıkları sıkıntıları aktardı ve bu sorunların çözülmesi gerektiğini kaydetti.

-İncirli

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli de Ekonomi Bakanlığı’nın en önemli ve kapsayıcı bir bakanlık olduğunu söyledi.

Ekonomi Bakanlığı’nın tarihçesini anlatan İncirli, Ekonomi Bakanlığı’nın planlama ve kalkınma açısından önemli olduğunu, Bakanlığın da dünyadaki gelişmeleri takip etmesi gerektiğini kaydetti.

İncirli, Kalkınma Bankası’nın Ekonomi Bakanlığı’nın altında olmamasını eleştirerek, ekonominin konuşulması halinde kalkınmanın unutulmaması gerektiğini kaydetti.

Bütçe yasasının en önemli enstrüman olduğunu söyleyen İncirli, artık bütçe yasasının bir önceki yasaya bakılarak enflasyona bağlı yapıldığını söyledi ve buna “aynı hamam aynı tas” denildiğini kaydetti.

İncirli, toplumsal gelişmenin planlanması gerektiğine dikkat çekerek, yapılan bu bütçe ile kayıpların yaşanmasına engel olunmasını amaçladıklarını belirtti.

Ülkenin bir yılda kullanacağı paranın herkesin iyi olması üzerinden mi kurgulandığını yoksa birkaç kişinin üzerinden mi kurgulandığını soran İncirli, insanların üretimin içinde olmaması halinde kalkınmanın mümkün olmayacağını kaydetti.

Bölgesel kalkınma planlarının önemini anlatan İncirli, planlama yapılması halinde bölgesel koşulların önemine bakarak hareket edilmesi gerektiğini belirtti.

izmetlerin satın alınması konusunda çok geri kalındığını dile getirerek, Yeşil Hat Tüzüğü çerçevesindeki  ihracatın ülke açısından büyük önem taşıdığını, bu tüzüğün kapsamının artırılması gerektiğini vurguladı.

Yeni geçiş noktalarının açılması gerektiğini ifade eden İncirli, ekonomiye çok katkısı olacağından dolayı ülkenin ve hükümetin bu konuya öncelik vermesini istedi.

Sıla Usar İncirli, üretim konusuna da değinirken, Haspolat Sanayi Bölgesi'nin birçok sanayi faaliyetinin sürdürülmesinden dolayı önemli bir bölgede olduğunu ve geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Organize sanayi bölgelerinde yaşanan sorunları aktaran İncirli, sanayi bölgelerine el atılmasının şart olduğunu belirtti.

İncirli, belediyelere olan borçların ödenmesi gerektiğini dile getirerek, özellikle organize sanayi bölgelerinin ıslahı konusunda belediyelerle iş birliği yapılabileceğini söyledi.

Kirli sanayi ile temiz sanayinin artık ayrılması gerektiğine de dikkat çeken İncirli, Türkiye’den gelecek yatırımcıların önünün açılması için yapılan çalışma hakkında çok dikkatli olması gerektiğini söyledi ve Türkiye sanayici ile ülkedeki sanayicilerin rekabet edemeyeceğini ve bu riskin iyi yönetilmesi gerektiğini vurguladı.

“Siz kendi tercihinizi ülkedeki sanayicilere değil yabancı sanayicilere kullanıyorsunuz” ifadelerini kullanan İncirli, şu anda politik olarak burada sıkıntı yaşanacağını kaydetti.

-Kürşat: "Toplum ciddi bir çöküş yaşıyor, gençler göç ediyor"

CTP Milletvekili Fide Kürşat da ülkede çok önemli sorunların yaşandığını ve artarak devam ettiğini söyledi.

Hükümetin konsantrasyonunun sanayicinin ve esnafın çok ötesinde olduğunu söyleyen Kürşat, yapılan tüm eylemlerin ortak konularının ekonomik, denetimsizlik ve plansızlık olduğunu kaydetti.

Dünyadaki en pahalı ve olmayan enerjinin kullanıldığını dile getiren Kürşat, hükümetin hayatın ucuzlatılması hakkında adım atması gerektiğini kaydetti.

Küçük ve orta ölçekli esnafın kepenk kapatma noktasına geldiğini söyleyen Kürşat, hükümetin yanlış mali ve ekonomik politikalarından dolayı ülkenin kaotik bir duruma düştüğünü belirtti.

Kürşat, toplumun ciddi bir çöküş yaşadığını, gençlerin ülkeden göç ettiğini belirtti.

Bütçe açığı ve hükümetin bütçedeki önceliklerinin ne olduğu konusunda tartışmalar yaşandığını dile getiren Kürşat, hükümetin hiçbir tasarrufa gitmediğini gösteren verileri Meclis kürsüsünden de paylaştıklarını söyledi.

Kürşat, girdi maliyetlerinin hükümetin yanlış politikaları yüzünden, hükümet eliyle artırıldığını savundu. Enflasyondan kaynaklanan sorunlardan dolayı ekonominin Güney’e kaydığını dile getiren Kürşat, hükümetin bu noktada tedbir almadığını ifade etti.

Üreticilerin artan maliyetler karşısında yaşadığı sıkıntıları aktaran Kürşat, üretim yapılmadığı sürece enflasyonla nasıl mücadele edilebileceğini sordu. İthalatın ülkeyi pahalılaştırdığını söyleyen Kürşat, TL kullanımından kimlerin faydalandığını sordu. Kürşat, ülkede her şeyin dövize endeksli olduğuna dikkat çekerek, fiyatların dik yukarıya gittiğini ve insanların artık bu duruma dayanamadığını kaydetti.

Ülkenin yerli üretim ve sanayisine sahip çıkması ve teşvikleri yönlendirmesi gerektiğini söyleyen Kürşat, hayat pahalılığı ve alım güçsüzlüğü konusunda hükümetin tedbir almasını istedi.

Kürşat, kayıt dışı ekonominin de ülkenin en büyük sorunlarından biri olduğunu söyleyerek, bütçe açığının kapatılması için çalışmaların ivme kazandırılarak tamamlanması gerektiğini kaydetti.

Yasaların gereğinin yapılmasını isteyen Kürşat, sürdürülebilir bir kalkınma planının hazırlanmasının şart olduğunu vurguladı.

Fide Kürşat, tarıma, turizme ve teknolojiye yatırım yapılması, bu politikaların oluşturulabilmesi için de artık nüfusun sayılması gerektiğini kaydetti.