İşverenleri hükümetle değil, emekçilerle iş birliğine çağıran Serdaroğlu, “Asgari ücrette yapılan artışa tepki gösteren Ekonomik Örgütler Platformu, elektriğe zam yapılırken ya da kendi üyeleri bu zam yağmuruna katılırken neredeydi?” diye sordu.
Serdaroğlu yaptığı yazılı açıklama şu ifadeleri kullandı:
“Her şeyin bedelini emekçi dar ve orta gelirlilerin ödediği gibi enflasyonun bedelini de aynı şekilde emekçiler, çalışanlar olarak ödemeye devam ediyoruz. Daha asgari ücreti konuşulmaya başlar başlamaz hükümet eliyle tüp gaza zam yapıldı. Biz hükümetten piyasayı denetlemesini, asgari ücret konuşmaya başlandığı anda zam yapılmamasını isterken, hükümetin kendisi enflasyonu tetiklercesine tüp gaza zam yapıyor. Böyle bir ortamda sözü edildiği gibi asgari ücret bin dolar da olsa alım gücü kalmıyor. Ama Güney’de bin doların alım gücü var. O yüzden insanlar alışverişlerini iğneden ipliğe kadar şu anda Rum tarafından yapıyor.
Ekonomik Örgütler Platformu’nun açıklamasında, enflasyonla ilgili hükümetin hiçbir şey yapmadığı aksine enflasyonu tetiklediğini söylemelerine katılıyoruz. Elbette bunun sorumlusu esnaf da ticaret insanı da değildir. Ancak bu insanları temsil edenlerin kabahati büyüktür.
Biz asgari ücret öncesi açıklama yapan Ekonomik Örgütler Platformu’ndan elektriğe yüzde 13 zam yapıldığı zaman ya da market fiyatları ve denetim yapılmaması nedeniyle hükümeti eleştirmelerini beklerdik…
Ekonomik Örgütler Platformu kendi üyelerinin yapmış oldukları zammı gözden geçiriyor mu? Acaba yapılan bu zamlar maliyetlerle birbirini tutuyor mu ? Eğer tutuyorsa o zaman ciddi anlamda hükümete karşı mücadele edilmesi gerekir.
Ancak bugüne kadar hükümete yönelik herhangi bir söylemleri veya duyuruları olmazken, kârlarının üzerine kâr koymayı hedefliyorlar.
Bu kesimin ne yazık ki şu anda tek endişeleri asgari ücretin artmasıyla birlikte o kârın kârından zarar etmeleridir.
Ekonomik Örgütler Platformu’nu oluşturan odalar hükümet edenlerle o denli yakın ilişkiye girdiler ki, kendi görevlerini yapamıyorlar.
Çünkü hükümeti eleştirdikleri anda kendi özel işleriyle alakalı sıkıntı yaşayacaklarını düşünüyorlar.
Ekonomik Örgütler Platformu ne istediğine artık bir karar vermeli.
Bu memlekette radikal kararlar alıp sorunları çözecek bir hükümet mi istiyorlar yoksa böyle enflasyonu kontrol edemeyecek bir hükümet mi istiyorlar?
Bugün çıkıp asgari ücretin Asgari Ücret Yasası’na göre belirlenmediğini iddia etmek kadar akıldan uzak bir yaklaşım olamaz.
Bir önceki masada hayat pahalılığı oranında bir artışa ‘evet’ diyen işveren temsilcilerinin bugün masada hayat pahalılığı oranındaki bir artışa ‘hayır’ demeleri anlaşılır değildir.
Ekonomik Örgütler Platformu emek gücüyle işbirliği yapmalı. Elektrik zammı olduğunda emekçilerle birlikte elektrik kurumu önünde bu zammı eleştirmeliydi… Bizimle birlikte pandemi döneminde kapanmayan yerlere KDV affı yapılırken eleştirmeleri gerekirdi… Bizimle birlikte ihtiyaçlı ve ihtiyaçsız ayırımı yapılmadan sigorta prim desteği yapılırken eleştirmeleri, gerçekte ihtiyacı olanlara bu prim desteğinin yapılması sağlanmalıydı.
O yüzden Ekonomik Örgütler Platformu’nun açıklaması inandırıcı ve samimi değildir.
Şu anda Ekonomik Örgütler Platformu’na sorsanız bu kadar yanlışa rağmen yine bu hükümete destek verir. Peki bu yaşanan kötü yönetimin sorumlusu hükümet değil mi?
Bu hükümetin başarısız olduğu ve artık bu topluma vereceği bir şey kalmadığını Ekonomik Örgütler Platformu’na üye olan bu odalar imza koyabilir mi?
Enflasyonla mücadele edemeyen hükümet en başarısız hükümettir. Çünkü devletin ve milletin en büyük düşmanı enflasyondur. Bundan daha önemli hiçbir konu yoktur.”