Crans-Montana’ya tarafların federal çözüm arayışı kapsamında bir son oyun, son deneme olduğunu söyleyerek gittiğini ve nihayetinde 2017 yılında yani 8 yıl önce bu son denemeyle federasyon meselesinin hem zemin hem de çözüm modeli olarak tüketildiğini anımsatan Ersin Tatar, “Bunun böyle olmadığını iddia etmek, yeniden federasyon modelini görüşelim demek hem Rum tarafının elini kuvvetlendirir hem de statükonun devamına hizmet eder.” uyarısında bulundu. Tatar, Türkiye’nin de tam desteğiyle 4 yıldır Kıbrıs konusunda egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde mücadele ortaya konulduğunu belirterek, bu temelde sürdürülen mücadelenin dünyada her geçen gün daha çok yer bulmaya başladığını söyledi.
KIBRIS’a konuşan Tatar, “Ortaya konulan yeni siyasette uluslararası alanda kendimizi en iyi şekilde anlatarak Kıbrıs konusunda ne istediğimizi ortaya koyuyoruz.” dedi; mart ortasında Cenevre’de yapılacak gayriresmi toplantıda yeni siyaseti en iyi şekilde anlatacak kapsamlı bir çalışma yaptıklarını açıkladı.
“Federal çözüm arayışlarına dönülemez”
Federal çözüm arayışlarına dönülmesinin kesinlikle mümkün olmadığını vurgulayan Ersin Tatar, tüketilmiş süreçlere yeniden fırsat tanınmasının söz konusu olmadığının altını çizdi. Tatar, açıklamasına “Bu konuda hem bizim hem de Ankara’nın tavrı çok nettir. Dünyada dengelerin yeniden şekillendiği, BM’nin yapısının tartışıldığı ortamda ne Kıbrıs eski Kıbrıs’tır ne de Doğu Akdeniz eski Doğu Akdeniz’dir. Dünya genelinde yaşanan gelişmeler, bölgemizdeki jeostratejik gelişmeler, ortaya koyduğumuz yeni siyasetin ne kadar doğru bir siyaset olduğunu ortaya koymaktadır.” diye devam etti.
Birleşmiş Milletler’in (BM) Kıbrıs konusundaki kararlarının bağlayıcı değil; tavsiye nitelikli kararlar olduğunu anımsatan Tatar, Türk tarafının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde ortaya koyduğu yeni politikasını daha da ileriye götürme konusunda kararlı olduklarını ve bu politikadan kesinlikle geri adım atılmayacağını kaydetti; “Ortaya konulan siyasetin doğru olduğu her geçen gün ortaya çıkmaktadır.” dedi.
“Kıbrıs’ın geleceği Kıbrıs Türk halkının iradesinden bağımsız şekillenemez”
Türkiye’yle tam bir uyum ve iş birliğinde çalıştıklarını anlatan Ersin Tatar, “Kıbrıs Türk tarafı mart ortasında Cenevre’de yapılması öngörülen gayriresmi görüşmeye ne istediğini ortaya koyacağı kapsamlı bir çalışmayla gidecek. Kıbrıs Türk tarafının ne istediği gayet açıktır. Egemen eşitlik ve eşit uluslararası temsiliyetimiz kabul görmeden yeni ve resmi bir müzakere süreci başlayamaz. Kıbrıs adasının geleceği, Kıbrıs Türk halkının iradesinden bağımsız şekillenemez. Cenevre’ye sahadaki gerçeklerin masaya yansıtılması gerektiğini söylemeye gideceğiz. Kıbrıs adasının geleceğini, bölgesel gelişmeler ışığında, Rum tarafıyla eşit bir aktör olarak konuşmaya gideceğiz.” diye vurguladı.Tatar, açıklamasını şu sözlerle noktaladı:
“Uluslararası alanda ortaya koyduğumuz yeni politikanın her geçen gün daha çok anlaşıldığını ve kabul gördüğünü görüyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın son Pakistan ziyareti sırasında Pakistan Başbakanı Sayın Şahbaz Şerif’in KKTC’ye destek veren açıklaması bunun son örneklerindendir.
Gelinen aşamada Kıbrıs konusunda ilgili tüm tarafların birleştiği ortak nokta, taraflar arasında ortak bir zemin ve geleceğe dönük ortak bir vizyon olmadığıdır. Martta Cenevre’de gerçekleştirilecek gayriresmi toplantıda da ortak zemin olmadığı gerçeği esas alınarak tarafların gelecekte nasıl bir Kıbrıs öngördükleri konuşulacaktır.
Kıbrıs konusunda Türk tarafının ortaya koyduğu yeni siyasetle, yeni arayışlar gündeme gelmiştir. Bu yeni koşullarda egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde şekillendirdiğimiz yeni siyasetimizi kararlılıkla muhataplarımıza anlatmaya devam edeceğiz.”
Kaynak: Kıbrıs Gazetesi