Cumhurbaşkanı Tatar, Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs davasına ve Kıbrıs Türkünün mücadelesine tam destek verdiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile kurulan iş birliklerinin önemine değinerek, tüm ambargo ve haksızlığa rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile bir başarı öyküsü yaratıldığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ankara ziyareti kapsamında, Bengü Türk’de yayımlanan “Kızılelma” programına konuk olarak açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Tatar programda, Ankara’da AK Parti 8. Olağan Kongresine katıldığını ve kongrede olmanın büyük bir onur olduğunu belirterek, kongrede, KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki kadim bağların ne kadar önemli olduğunun bir kez daha görüldüğünü söyledi.
“Şeref konukları olarak hitap edilmemiz ve orada yer almamız bizi çok gururlandırmıştır. Şahsım ve KKTC halkı adına Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti teşkilatlarına teşekkür etmek istiyorum” diyen Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongrede anlamlı bir konuşma yaptığına ve önemli mesajlar verdiğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Tatar, “Ben bir Kıbrıs Türkü olarak Cumhur İttifakı’nın Kıbrıs davasına verdiği desteğin çok önemli olduğunu biliyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tatar, kongrede yüzde yüz oy alarak yeniden genel başkan seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde Türkiye’nin başta savunma sanayisiyle lider bir ülke olarak ortaya koyduğu iradenin gelecek için büyük umutlar verdiğini söyledi.
-“Rum tarafı tanınmış bir devlet olmayı kullanıyor”
Programda, Kıbrıs’ta federal temelde bir çözümün mümkün olmadığı, Rum tarafının tanınmış bir devlet olmasını kullandığını ve eşitlik temelinde Kıbrıs Türkü ile bir ortaklığı onaylamayacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu nedenle yeni bir siyaset geliştirilmesi gerekiyordu. Bu siyaset de iki devletli siyasettir. Federal temel Avrupa Birliği içerisinde çoğunluğun azınlığı ezeceği, yok edeceği ve asimile edeceği, Türk hükümeti ile bağları kopartacağı bir yapıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin garantörlüğünün son bulması ve Türk askerinin adadan çekilmesini içeren federal çerçevenin Kıbrıs Türkünün sonunun başlangıcı anlamına geldiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “İki devletli siyasette ise bir anlaşma olacaksa, iki devletin, kuzeydeki devlet Türk devleti, güneydeki devlet Rum devleti, yan yana yaşayan iki devletin birlikte iş birliği ile çözüm olabileceği noktasında Cumhur İttifakı bize tam destek vermiştir.”
– “Türk askerinin varlığı hem Kıbrıs Türkleri hem de Rumlar için adadaki barış, güvenlik ve istikrarın teminatıdır”
60 yıl önce BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı iki toplumlu, iki bölgeli federasyon kararının bu kadar yıldır denendiğini, Annan Planı’nın, Crans Montana’nın bir sonuç getirmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bu kadar denemeden sonra BM kararına bağlı olarak yapılan baskılara izin verilmeyeceğini, iki devletli siyasetin en doğru siyaset olduğunu kaydetti.
İki devletli siyasetin Rumlar için de en doğru karar olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bir ülkenin kalkınması, ekonominin daha da gelişmesi için istikrar önemlidir. Türk askerinin varlığı hem Kıbrıs Türkleri hem de Rumlar için adadaki barış, güvenlik ve istikrarın teminatıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, iki devletli siyasete verdikleri destek için Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Başkanı Devlet Bahçeli’ye teşekkür etti. Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs davasına ve Kıbrıs Türkünün mücadelesine tam destek vermesinin önemine değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “Hem KKTC’nin hem Türkiye Cumhuriyeti’nin haklı davasını korumak için birlikte bir mücadele içerisindeyiz” şeklinde konuştu.
-“Resmi müzakere sürecinin başlayabilmesi için ortak zemin oluşması gerekmektedir”
Bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, mart ayında BM ile yapılacak toplantıya değinerek, “Biz müzakere etmeye gitmiyoruz. Müzakere için zemin ve çerçeve olması lazım” dedi. BM’nin “Kıbrıs’ta müzakerelerin başlayabilmesi için şu anda ortak bir zemin yoktur” şeklindeki açıklamasının önemli bir başarı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Resmi müzakere sürecinin başlayabilmesi için ortak zemin oluşması gerekmektedir. Ortak zemin oluşması için bizim egemenliğimizin kabul edilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Mart ayındaki toplantıda, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye olarak Kıbrıs’ın geleceğinde iki devlet olduğunu dile getireceklerini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Biz Kıbrıs’ın geleceğinde neleri öngördüğümüzü söylemek için gideceğiz. Kıbrıs’ta ancak iki devletli bir antlaşmanın mümkün olduğunu söylemeye gideceğiz” dedi.
Kıbrıs’ta 1974’ten bugüne barışın hakim olduğunu, çatışmaların son bulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizim için önemli olan Türk askerinin varlığının ve garantilerin devamıdır” şeklinde konuştu.
İki devletli siyasetin dünyaya anlatılmasında Türkiye Cumhuriyeti’nin her bir büyükelçisinin önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk diasporasının da iki devletli çözüm siyasetini tüm dünyaya anlatmaya devam ettiğini, bu siyasetin kabul görmesi için sürdürülen mücadelenin büyük olduğunu söyledi.
-“KKTC ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ve antlaşmaların Doğu Akdeniz’deki hakimiyet adına önemli”
Kıbrıs Adası’nın Türkiye Cumhuriyeti için önemine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Hava Sahasının ve bunun kontrolünün çok önemli olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliğini etkileyecek milli bir mesele olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC’nin de barış ve huzuru için, Türkiye ile iş birliği yapmasının önemli olduğunu vurgulayarak, denizlerde ve hava sahasında Kıbrıs Türkü’nün de payı olduğunu, bu nedenle KKTC ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ve antlaşmaların Doğu Akdeniz’deki hakimiyet adına önemli unsur olduğunu belirtti.
Kıbrıs meselesini milli bir dava olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Türkiye’nin desteği yadsınamaz bir gerçektir ve Türkiye ile aramızdaki ekonomik, siyasi, kültürel ve tarihi gönül bağı vardır” dedi.
Doğu Akdeniz’de var olan enerji yataklarına da değinen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “KKTC küçük bir toprak parçası olarak görülmesin. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 3800 km toprağı vardır, egemen bağımsız bir Türk Devleti olarak deniz yetki alanlarımız, kara sularımız, kıta sahanlığımız, hava sahamız, ekonomik münhasır bölge haklarımız vardır” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC’nin deniz yetki alanları, kara suları, kıta sahanlığı, ekonomik münhasır bölgeleri, Mavi Vatanı ve Gök Vatandaki hak, hukukun kazandıkları zenginlikler olduğunu vurguladı.
-“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türklerinin haklarını gasp etme politikasına devam etmektedir”
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Kıbrıs açıklarındaki doğal gazın Mısır’a ihraç edilmesi ve Avrupa’ya yeniden pazarlanması konusunda Mısır ile imzaladığı anlaşmayla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, şöyle konuştu:
“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türklerinin haklarını gasp etme politikasına devam etmektedir. Kıbrıs’ta iki ayrı halk vardır ve Kıbrıs Türk ve Rum halklarının eşit kurucu ortaklığında 16 Ağustos 1960 tarihinde kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, Rumların ENOSİS hedefi 21 Aralık 1963 saldırılarından sonra silah zoruyla bir Rum devletine dönüştürülürken, Kıbrıs Türk halkı da bu cumhuriyetten dışlanmıştır. Rumlar halen bu devleti kullanarak antlaşma yapmaktadır ve bu durum, uluslararası hukuka aykırıdır. Kıbrıs Türk halkının varlığını yok saymak adaletsizlik ve hukuksuzluktur. Yıllardır bunun mücadelesi verilmektedir.”
Kıbrıs’ın etrafındaki zenginliklerin yanı sıra, bu zenginliklerin Avrupa Birliği pazarına taşınması konusunda da değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bunun, Karpaz’dan borularla Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden pazara dağılmasının yakınlık, maliyet olarak en uygun yol olduğunu, Yunanistan üzerinden yapmanın ise hem maliyetli, hem zor olacağını kaydetti. Türkiye’nin bu konuda altyapısı olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’deki son gelişmelerden sonra KKTC’nin öneminin ve statüsünün arttığını vurguladı.
-“Tüm ambargo ve haksızlığa rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile bir başarı öyküsü yaratıldı”
Türkiye Cumhuriyeti ile kurulan iş birliklerine değinen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tüm ambargo ve haksızlığa rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile bir başarı öyküsü yaratıldığını belirtti.
KKTC’nin de “Gözlemci Üye” olduğu Türk Devletleri Teşkilatı konusunda da değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Bu olumlu gelişmeden daha da cesaret alarak onurlu mücadelemize hız kesmeden devam edeceğiz” dedi.