KKTC

Akansoy: Çözümsüzlük ortamı hem Kıbrıslı Türklere hem de Kıbrıslı Rumlara bedel ödetiyor

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, “Çözümsüzlük ortamı hem Kıbrıslı Türklere hem de Kıbrıslı Rumlara bedel ödetiyor” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Postası Web TV’de Gökhan Altıner’in sorularını yanıtlayan Akansoy, Cenevre’de gerçekleştirilen 5+1 gayrı resmi görüşmeyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. 

“Çözüme ihtiyaç var” 
Kıbrıs’ta bir çözüme ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Akansoy, “Bu çözümsüzlük ortamı hem Kıbrıslı Türklere hem de Kıbrıslı Rumlara bedel ödetiyor” dedi. Söz konusu durumun ortadan kaldırılması gerektiğine işaret eden Akansoy, “Biz, kalıcı, kapsamlı, eşit ve onurlu bir barış için mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı. Asım Akansoy, sürecin söz konusu durum üzerine kurgulanması gerektiğini vurguladı. Ersin Tatar’ın dört buçuk yıldır ortaya koyduğu tezlerin karşılık bulmadığını belirten Akansoy, “Kıbrıs’ta kalıcı bir barışa yönelmemiz, farklı arayışlara gitmememiz gerekiyor” dedi. Tatar’a yönelik eleştiriler yaptığını anımsatan Akansoy, Hristodulidis’in de çok ciddi zafiyetlerinin olduğunu dile getirdi, Kıbrıslı Türklere yönelik yaptığı açılımlarda sınıfta kaldığını vurguladı. “Bu kaotik ortam içinde ne yapılması gerekir? Sayın Tatar, “3D istiyorum, eğer bu gerçekleşirse resmi müzakerelere başlarım” dedi. Eğer sen bunu talep ettikten sonra kabul ederlerse, BM Güvenlik Konseyi zemininde görüşmeye hazır mısın?” diye soran Akansoy, Ersin Tatar’ın tutarlı davranmamasını eleştirdi. Akansoy, “Dün akşamki toplantıda Guterres, uzun uzun Orta Doğu’yu anlatmış ve “Kıbrıs bu bağlamda sorunu çözülecek” demiş. Türkiye ve Yunanistan bölgenin istikrara kavuşması için çok önemlidir, Doğu Akdeniz gelişmeleri kapsamında Kıbrıs sorununu çözülmelidir, diyor. Aklımızı başımıza toplamamız ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerinin de çok önemli olduğunu anlamamız gerekir.

“Belirsizlik bizi olumsuz etkiliyor”
“Türkiye AB’ye yaklaştığı ölçüde, Kıbrıs’ta Türkiye’yi de rahatlatan bir çözüm modeli ortaya çıkabilir” diyen Akansoy, Doğu Akdeniz’deki gazın transferi noktasında da Türkiye’nin dikkate alınması gerektiğini söylediklerini hatırlattı. Asım Akansoy, “Her an her şeyin olabileceği bir ortam var. Mevcut durumu geliştirmekle ve kararlılıkla çalışmaya mecburuz” dedi. Yeni bir plana dair dedikodular olduğunu ancak somut olarak ellerinde herhangi bir veri bulunulmadığını kaydeden Akansoy, “Kıbrıslı Rumların ne istediğini biliyoruz. Peki, Kıbrıslı Türkler olarak Sayın Tatar ne istiyor? Bazen egemen eşitlik diyor, bazen konfederasyon, bazen de KKTC tanınsın diyor. Bu belirsizlik herkesi olumsuz etkiliyor. Bizim netleşmeye ihtiyacımız var. Çözümde zaten Kıbrıslı Rumların bizden daha üstün olacağı bir durum söz konusu değil. Sayın Tatar, çocuğun adını koymuyor; bu belirsizlik ortamı devam ediyor” diye konuştu. Ülkede bir barış kültürü eksikliğinin olduğunu söyleyen Akansoy, “Bu bir realite. Ortak kültür de zayıfladı. Çatışmanın olmaması avantaj değil, ortak kültürün olmaması dezavantajdır. İş dünyasının ortak hareket etmesi, birlikte üretim yapılması gibi olanaklar yaratmalıyız. Kıbrıslı Türkler, Güney’deki bankalarda hâlâ hesap açamıyor. Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden yapılan ihracatlar nakit parayla gerçekleşiyor. Karma evliliklerden doğan çocuklar vatandaşlık alamıyor. Pekiş Sayın Tatar ne yapıyor? Neden bu konuların üzerine gitmiyor?” dedi. Crans-Montana’ya kadar varılan mutabakatların çok önemli olduğunu belirten Akansoy, bu mutabakatlara bağlı olduklarını vurguladı. 

“Ersin Tatar, Kıbrıslı Türkleri özne olmaktan çıkardı”
“Varılan mutabakatlar önemlidir. Suyu bulandırmanın bir anlamı yoktur” diye konuşan Akansoy müzakerelerin, söz konusu mutabakatlar üzerinden yeniden başlanması gerektiğine dikkat çekti. Akansoy, “Biz, 2005–2010 yılları arasında Sayın Talat ile birlikteydik. Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerde bir sorun yaşanmadı. Türkiye’nin şu anda yeni bir pozisyon aldığını düşünüyorum. AB ilişkileri nezdinde dikkatle hareket ettiğini görüyorum. Türkiye aslında dış politikada pragmatik bir siyaset izliyor” dedi. Kendi düşüncelerini her ortamda anlattıklarını ifade eden Akansoy, “Biz çözüm istiyoruz. Elbette bu çözümün ana ekseni Kıbrıslı Türklerin çıkarları olacaktır. CTP, BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde siyasi eşitlik temelinde Federal Kıbrıs’ı savunur, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıslı Rumlardan daha aşağıda olacağı bir çözümü kabul etmez” dedi. “Kıbrıs sorunu, tam da Guterres’in ifade ettiği gibi, bölgeyi rahatlatacak bir konudur. Guterres’in bir yılı kaldı ve BM, sonuç alamayacağımız bir sürece elimizi sokmayız diyor. Ben inanıyorum ki, bu toplantı için Sayın Tatar ve Hristodulidis’ten bağımsız olarak TC ve Yunanistan ile görüşmeler yapılmıştır” diyen Akansoy, BM’nin artık kendini riske atmayacağını kaydetti. Akansoy, “Ersin Tatar, Kıbrıslı Türkleri özne olmaktan çıkardı.” diye ekledi.