Çocukları güle oynaya Adıyaman’a gönderdiklerini belirten Meriç İçme, 6 Şubat sabahı depremi öğrendiklerini, tüm ailelerle birlikte devletin ayarladığı uçakla Adıyaman’a geldiklerini anlattı.

Akşam Adıyaman’a vardıklarını dile getiren İçme, binanın yıkıldığını bildiklerini ama bir yıkıntıyla karşılaşacaklarını bilmediklerini söyledi. Telefonların küçük ışıklarıyla enkazın üzerine çıkıp çocuklarını aradıklarını ifade eden İçme, elleriyle çocuklarını aradıklarını ve bir kum yığını bulduklarını dile getirdi.

İki gün boyunca kendileri bir şey yapamayınca, çocukların kendi başına çıkacaklarını düşündüklerini kaydeden İçme, ancak iki günün sonunda çocukları tek parça alabilmeyi umut etmeye başladıklarını söyledi.

Dördüncü gün çocukların enkazdan çıkarılmaya başladığını ifade eden İçme, cesetlere defalarca baktıklarını aktararak, “Çocukları temizleyip daha düzgün nasıl gösterebilirler diye düşünüyordu arkadaşlar” ifadesini kullandı.

-“Özgür’üm, babam ben buradayım”

Şömine bacası ısındı, çatıdaki tahtaları tutuşturdu! Şömine bacası ısındı, çatıdaki tahtaları tutuşturdu!

İçme, “Ben çocuğuma, ‘Özgür’üm, babam ben buradayım’ diye defalarca bağırdım. ‘Donarak öldüler’ diyen Bozkurt var ya, çocuklarımızdan hiç ses yoktu. Siz çocuk katilisiniz” şeklinde konuştu.

Katillerin cezasını kesmeye, adaleti sağlamaya geldiklerini vurgulayan Meriç İçme, “Bunu geride kalan yek kızım için istiyorum” dedi.
Annesi Necla İçme de, oğlu adına sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. Oğlunu aramaya gidemediğini dile getiren İçme, eşine, “Bana oğlumu getir” dediğini kaydetti.

Necla İçme, “Kurtulacaklarına inanıyordular ama oğlum diğer çocuklar gibi bayrağa sarılı geldi. Çocuklarımızın hayallerini söndürdüler, 72 can aldılar şikayetçiyim” dedi.